Kaza Geliyorum Der | Yağmur Ertekin

Konumuz Kitap
0
Hayat bazen tek bir anla değişir. Bir bakış, bir söz ya da hiç hesapta olmayan bir kaza... Yağmur Ertekin'in birbirinden önemli ders çıkarılması gereken 19 öyküyü barındıran "Kaza Geliyorum Der" kitabı, okuyucuyu tesadüflerin aslında hiç de tesadüf olmadığını düşündüren bir yolculuğa çıkarıyor.

Özellikle de ülkemizdeki iş kazaları, her haber bülteninde geçmekteyken bunların asıl yaşanma sebebi de kuşkusuz iş sağlığı ve güvenliği kurallarının uyulmaması. Yağmur Ertekin'in Kaza Geliyorum Der kitabında da biz okurlar olarak alınmayan önlemlerin ne kadar acı sonuçlar doğurduğuna şahit oluyoruz.

Detaylara geçmeden önce aramızda daha önce Yağmur Ertekin'in Kaza Geliyorum Der kitabını okuyanlar varsa aşağıdaki yorumlar bölümünden kitaba dair görüşlerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz Yorumlarınızı dört gözle bekliyoruz.

Kaza Geliyorum Der Kitabının Konusu

"Kaza geliyorum demez" dilimize pelesenk olmuş, halk arasında çok yaygınlaşmış bir deyim. Aslında "Kaza geliyorum der" ama biz bunu duymayız, görmezden geliriz.


Gün içinde telaşla ve koşturmacayla geçen hayatlarımız, acele verdiğimiz bir karar, ihmalkar bir davranış yüzünden bizi sevdiklerimizden kopartabilir. Her gün yüzlerce kaza aslında bildiğimiz ama bir tedbir alıp uygulamadığımız eylemlerden dolayı yaşanıyor. Evde, okulda, iş yerinde alacağımız en ufak bir tedbir bizi olası kazalardan koruyacak ve sevdiklerimizden koparmayacaktır.

Yazar Yağmur Ertekin, adeta kaleme aldığı öyküleriyle bu gerçeği bize yaşatarak gösteriyor. Aslında çevreden duyduğumuz ve hiç yabancısı olmadığımız hikayelerin kapılarını ardına kadar açıyor. Şu ana kadar gözden kaçırdığımız küçük ve basit bir tedbirle kazalardan, çevremizdeki tehlikelerden nasıl korunacağımızı, kaçınacağımızı etkileyici bir üslupla okuyucuna sunuyor. Sonu acı biten hayatların gerçekçi bir üslupla kaleme alındığı kitaptan ders çıkarmak da biz okuyuculara düşüyor.

"İnsanın Hayatı Bu kadar Ucuz Olmamalı!"

"İnsanın hayatı, bu kadar ucuz olmamalıydı." Kitabı okurken sık sık bu alıntı kafanızda yer edecek. Alınmayan önlemler, yitip giden hayatlar, çıkarılmayan dersler...


Ülkemizdeki en büyük problemlerden birisi olan iş güvenliği kurallarının uygulanmaması, es geçilmesi maalesef yerini acı dolu hikayelere bırakıyor. Maden kazaları, elektrik çarpmaları, tarlada yaşanan kazalar, fabrikada yaşanan kazalar... Her birinin ortak noktası da iş sağlığı ve güvenliği kurallarının uyulmaması.

Yazar Yağmur Ertekin de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü'nde Çalışma Uzmanı olarak iş sağlığı ve güvenliği kurallarının ne kadar önemli olduğunu 19 küçük öyküde anlatıyor. 

Ayrıca belirtmem gerekirse de sadece uygulanması gereken iş sağlığı ve güvenliği kurallarından ziyade öykülerde yer alan çocuk işçi konusunda da parmak basması çok önemliydi. Genel olarak öykülerin başkişileri ya ekonomik sıkıntıdan okulu bırakmak zorunda kalan okul çağındaki çocuklar ya da kaçak olarak çalıştırılan işçiler. Her hikayenin sonunda da maalesef alınmayan önlemlerin üzücü sonuçlar yer ediniyor.

İş sağlığı ve güvenliği, çalışanların hayatını koruyarak iş kazaları ve meslek hastalıklarını önler, iş verimliliğini artırır, maddi kayıpları engeller, yasal bir zorunluluk olarak kurumlara sorumluluk yükler, kurumsal itibarı güçlendirir ve toplumda güvenli bir çalışma kültürü oluşturarak toplumsal fayda sağlar. Bu yüzden Yazar Yağmur Ertekin'in farkındalık yaratacak Kaza Geliyorum Der kitabını okumanızı tavsiye ederim. Ayrıca bu güzel kitabı bize gönderdiği için de kendisine çok teşekkür ederim.

Peki siz Yağmur Ertekin'in Kaza Geliyorum Der kitabını okumuş muydunuz? İş sağlığı ve güvenliği konusunda neler düşünüyorsunuz? İş kazalarının önüne nasıl geçilebilir? Yorumlarda buluşalım!

İnsanın hayatı, bu kadar ucuz olmamalıydı.


... en az korkulan olaylar yüzünden insan, hayatını dahi kaybedebiliyordu. Evet, pamuk ipliğiyle bağlıydık hayata.


Ölüm hep yakınındaydı madencilerin; alınamayan önlemler yüzünden birçok madenci göçük altında kalmıştı.


Ekonomik kalkınmada lokomotif olan Zonguldak kentinde, madenler üretilirken alınmayan önlemler yüzünden binlerce çalışan canından oldu, sağlığını yitirdi, sakat kaldı. Aslında kent, o bedelleri ödedi.


İnsan ancak hastaneye işi düştüğünde, sağlığı dışındaki sorunların önemsiz olduğunu anlayabiliyordu.


Kanser parası olanlar için bile yeterince büyük bir çaresizlikken parası olmayanlar içinse çaresizliğin ne olduğunu tatmaya dahi fırsat vermeyen çok büyük bir acıydı.


... oysa alınabilecek küçük önlemlerle bazı hayatların kökten değişime uğramasının önüne geçilebilirdi.



Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)

#buttons=(Ok, tamamdır) #days=(20)

Sayfamızda daha iyi bir deneyim için çerez politikası uygulanmaktadır. Check Now
Ok, Go it!