6 Kasım 2022 Pazar

Gotik Edebiyatın İkonik Eseri: Frankenstein

Mary Shelley'ın en ünlü romanı Frankenstein hakkında neler biliyoruz? Gotik Edebiyatın ikonik eserlerden birisi olarak sayılan Frankenstein aslında gerçek bir hikayeden mi uyarlandı?

Bugün sizleri Gotik Edebiyatın derinliklerinde yaşayan Frankenstein ile tanıştıracağız. Çoğumuzun okuduğunda tüylerinin ürperdiği, uykusuz geceler geçirdiği Frankenstein hakkında ilginç bilgileri siz sevgili okurlarımıza sunmak istedik. Her ne kadar bir Gotik edebiyatın ikonik eseri olarak bilinse de ayrıca Frankenstein ilk bilim kurgu romanı olarak da anılmaktadır.

İngiliz yazar Mary Shelley tarafından 1818 yılında yayınlanan Frankenstein; çıktığı günden itibaren beyaz perdeye birçok kez sahnelendi, hakkında oyunlar oluşturuldu. Peki Frankenstein hakkında neler biliyoruz? Bugün sizi uzun bir yolculuğa çıkarıyoruz. Kemerleriniz bağlıysa korku tüneline giriş yapalım!

Frankenstein hakkında ilginç bilgilere geçmeden önce kitabımızı bir tanıyalım isterseniz. Frankenstein kitabı, mektup roman şeklinde yazılmış bir eserdir. 18. yüzyılda belirtilmemiş bir zamanda geçen olaylar Kaptan Robert Walton ve kız kardeşi Margaret Walton Saville arasındaki mektuplar vasıtası ile anlatılmaktadır. Kaptan Robert Walton’un ekibinin denizde, neredeyse boğulmakta olan Victor Frankenstein’ı kurtarmıştır. Bundan sonra da Victor Frankenstein, ölmüş insanların parçalarını birbirine dikerek oluşturduğu canavarı ve bu canavarın neler yaptığını anlatmaktadır. Karakterimiz hem sosyal hayatındaki olumsuzluklarla hem de uzun uğraşlar sonucu bir araya getirdiği insan parçalarından oluşan cansız bir bedene hayat vermeyi başarmaktadır. Fakat bunun sonucu hiç de iç açıcı olmamaktadır.

Bilimden yararlanarak ''doğanın sırlarına nüfuz etme''ye yönelirken, insan doğası ve bedeni dahil olmak üzere her şeyi birer nesneye çeviren aydınlanmacı arzu, Fran­ken­stein'ı pişmanlıkla son bulacak bir serüvene sürükler: Frankenstein'ın canavarı, aslında aklın kendi canavarıdır ve şimdi sadece bu canavardan değil, onu yaratan aklın kendisinden de korkulması gerekmektedir.

Bir Yanardağ Patlar ve Frankenstein Ortaya Çıkar!

1815 yılının nisan ayında Endonezya'daki Tambora Dağı'nın patlamasıyla iklim değişiklikleri meydana gelmişti. Hatta o döneme ''yaz mevsiminin olmayan yıl'' da denilmiştir. Bu yanardağının patlamasının ardından edebiyat dünyasına kazandırdığı eser tabii ki de Frankenstein idi. 

Yaz mevsiminin yaşanmadığı 1816 yazında İngiliz yazar Mary Shelley, kocası şair Percy Bysshe Shelley ve şair Lord Byron, Fransa ve İsviçre sınırları arasında yer alan Cenevre Gölü civarında bir geziye çıkmıştı. Ancak kasvetli gökyüzü ve aralıksız yağan yağmurla birlikte yazarlar günlerce kapalı alanda kalmak zorunda kaldı. Bu olumsuz durum yazarlara öyle bir ilham vermiş ki Frankenstein ortaya çıkmış.

Yazar Mary Shelley Frankenstein adlı romanı; şair Lord Byron ise Karanlık adlı şiiri bu zamanda çıkarmıştır. Ne kelebek etkisi ama! Bir yerde yanardağının patlaması başka bir yerde uzun yıllarca okunacak olan bir eseri ortaya çıkarmış.

Rüyadan İlham Alan Bir Eser

Yazar Mary Shelley her ne kadar bir yarışma sonucu Frankenstein eserini ortaya çıkarsa da perdenin arkasında bambaşka bir hikaye barındırıyor. Shelley bir fikir bulmada zorlandığı dönemde olmasına rağmen bir gece gördüğü kabus bu kült eseri ortaya çıkarmıştır.

Mary Shelley bu durumu: ''Karanlık sanatlarla uğraşan soluk yüzlü bir öğrencinin, parçalarını birleştirdiği şeyin yanında diz çöktüğünü gördüm. Güçlü bir makineye bağlı şekilde yaşam belirtisi gösteren iğrenç bir adamın silueti vardı karşımda. Hem uykuda hem de uyanıktı. Öğrenci, perdeyi açtığında karşısındaki korkunç şeye sararmış, sulanmış ve endişeli gözlerle baktı.'' diyerek gördüğü rüyasını anlatmıştır.

Ayrıca kitabı yazmaya başladığında henüz 18 yaşında olan Mary Shelley, o dönemde hem üvey kız kardeşi intihar etmiş hem de çocuğunu kaybetmiştir. Bu durumlardan oldukça etkilenen yazar: ''Bebeğimin hayata döndüğünü hayal ediyorum. O kadar soğuk ki onu ateşin yanında ısıtmaya çalışıyoruz. Ardından uyanıyorum ve bebeği göremiyorum. Tüm gün onu düşünüyorum.'' sözleri ile acısını belirtmiştir. Aynı zamanda kitapta adı geçen kalenin gerçekte var olduğu bilinmektedir. Tüm bunların kitaba ilham verdiği düşünülmektedir.

Kitap Bir Zamanlar Yerden Yere Vurulmuştu!

Frankenstein'ın çıktığı ilk zamanlar yerden yere vurulmuştu. Yazar Mary Shelley eleştiri oklarının hedefi olmuştu. Örneğin John Crocker, Frankenstein için: ''Bu kitap korkunç ve iğrenç saçmalıkları anlatıyor.'' demiştir. Her ne kadar bu yorumları alsa da zaman geçtikçe popülerleşen gotik türü bu eleştiri oklarını yerinden söküp atmıştır.

Frankenstein Çekilen İlk Korku Filmi Oldu

Frankenstein yayımlandıktan kısa bir süre sonra revize edilmiş ve tekrar yayımlanmıştır. Yayımlanan revizede Mary Shelley'nin ön sözü de yer almaktadır. Eser 1910 yılında Thomas Edison tarafından filme uyarlanmıştır. Film 16 dakika uzunluğundadır ve çekilmiş ilk korku filmlerinden biridir. Kitap daha sonradan birçok kez tekrar filme uyarlanmıştır. Her ne kadar birçok kez beyaz perdeye uyarlansa da 16 dakikalık kısa filme eşit olamaz, değil mi?

Birçok Sanatçıya İlham Kaynağı

Şüphesiz Frankenstein birçok sanatçıya ilham olmuştur. Sonuçta türünün en büyük eseri olma özelliğini taşıyor. İşte ilham olan sanatçılardan birisi olan Kore grubu Stray Kids Oddinary adlı albümünün Maniac adlı şarkı sözlerinde:

Maniac
나사 빠진 것처럼 미쳐
Maniac
핑핑 돌아버리겠지
Maniac
Frankenstein처럼 걸어
Maniac, maniac ha, ha

(Türkçe Çevirisi)

Manyak 
Bir tahtam eksikmiş gibi gülüyorum
Dönüyorum, deliriyorum
Manyak, Frankenstein gibi yürüyorum
Manyak manyak ha ha

 

Peki sizler neler düşünüyorsunuz? Frankenstein'ın perde arkasındaki hikayesini biliyor muydunuz? Sizce Frankenstein gerçek bir hikayeden ilham alınmış olabilir mi? Gotik edebiyat türünde en beğendiğiniz kitap nedir? Yorumlarda buluşalım!

8 yorum:

  1. eveeet süper filmleri de vaar :)

    YanıtlaSil
  2. daha önce okudum ama geçenlerde ( en az 5 senesi var ama çaktırma) elime Can yayınlarının basımı geçti bu sebepten tekrar okuyacağım(son 5 senedir :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumun için çok teşekkür ederim. 😂😂😂 Can Yayınlarının basımı çok kaliteli oluyor.

      Sil
  3. Yanıtlar
    1. Yorumunuz için asıl biz teşekkür ederiz. 😀

      Sil
  4. Çok güzel anlatmışsınız ya :) Bende bir podcast dinlemiştim o zaman çok merak etmiştim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumun için çok teşekkür ederim. Ne demek, beğendiyseniz çok mutlu olurum. 😅

      Sil

Tüm telif hakları Konumuz Kitap web sayfasına aittir. İzinsiz hiçbir şey kopyalanamaz, yayınlanamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.