15 Eylül 2023 Cuma

Feminist Manifesto | Chimamanda Ngozi Adichie

Selam kızlar! diye başlamayacağım tabii ki. Çünkü Konumuz Kitap okurları bilirler ki feminizm sadece kadınlar için bir hareket değildir.

Bu girişi yapmazsak olmazdı bizce. Açıkçası bugün çok özel bir kitabı sizlerle beraber inceleyeceğiz. Bizce bu kitabın tüm raflarda olması gerekir. Çünkü yazar yaşadığımız durumları o kadar iyi anlatmış ki -bu arada yaşadığımız durum denilince sadece kadınlar üzerinden değil erkeklerin de yaşadığı zor durumlardan da bahsediyorum- bu kadar net bir kitap olamazdı.

Kitabın içi o kadar dolu dolu ki her yere not almak, altını çizmek istiyorsunuz. Açıkçası KK okurları olarak kitabı okurken alıntılar seller gibi akıp gitti. Ama kitaba geçmeden önce yazarı sizlere tanıtmak istiyoruz. Çünkü yazarın hayat hikayesi de ilham alınması gereken nitelikte.

Chimamanda Ngozi Adichie Kimdir?

Chimamanda Ngozi Adichie, Nijerya asıllı bir yazardır. Roman, kısa öykü ve kurgu dışı eserler vermiş birçok uluslararası ödüle layık görülmüş bir edebiyatçı ve tanınmış bir feminist aktivisttir. Chimamanda Ngozi Adichie adını dünya çapında duyuran en önemli olay ise TED konuşmasıdır. 

Chimamanda Ngozi Adichie'nin "We Should All Be Feminists" başlıklı TED konuşması, 2012 yılında gerçekleşti. Bu konuşma, feminizm hakkında önemli ve etkileyici bir konuşma olarak tanınır ve kadın haklarına duyduğu güçlü inançları ve deneyimlerini paylaşır. Adichie, toplumun kadınları nasıl algıladığını ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı neden mücadele etmemiz gerektiğini vurgulayan önemli bir mesaj sunar.

En bilindik eserleri ise şunlardır: Keder Üzerine, Mor AmberYükselen Güneşin Ülkesinde, Feminist ManifestoBoynunun Etrafındaki Şey ve Amerikana'dır.

Normlara Karşı Çıkmak!

Evet, yanlış duymadınız. Normlara karşı çıkmanın en net göstergesi. Yazarın da dediği gibi: "Hepimiz hayatımızda bin bir türlü zorlukla karşı karşıya kalıyoruz. Siz hem siyahi hem kadın hem de bir Afrikalı olarak dünyaya gelmek nasıl bir zorluktur bilir misiniz? Daha önceden karşılaştığınız bütün zor yaşamları unutun..."

İlgilenenler için Adichie'nin TED konuşmasını dinlemenizi öneririm. Çok çarpıcı ve bir o kadar da gerçek. İsterseniz ya kitabı okuduktan sonra ya da kitaba hiç başlamadan önce konuşmayı kesinlikle dinlemelisiniz. Önemli notlar çıkaracağınıza, hayata karşı bakış açınıza bir yenisi daha ekleneceği şüphesiz.

Feminist Manifesto Konusu Nedir?

Chimamanda Ngozi Adichie, bir gün çocukluk arkadaşından bir mektup aldı. Arkadaşı, kızını feminist olarak yetiştirme konusunda Chimamanda'dan yardım istiyordu. Chimamanda, kendisinin ve hemcinslerinin deneyimlerinden süzüp getirdiği 15 madde sıraladı küçük kız için.

Erkek egemen bir dünyada, eşit ve tam bir birey olarak varlığını sürdürmesini, sırf kadın olduğu için kendisinden beklenilen rolleri elinin tersiyle itmesini, sırf kadın olduğu için ona yaşatılacak kısıtlamaları reddetmesini sağlayacak öneriler.

Feminist Manifesto, yalnız kadınlar için değil, kız ve erkek çocuklarını önyargılardan, ayrımcılıktan, toplumsal cinsiyet tuzaklarından arındırılmış bir dünyada büyütmek isteyen ebeveynler; öğrencilerine okulun ötesinde bir hayat vermek isteyen eğitimciler için de başucu kitabı.

Bana göre bir feminist, ‘evet, günümüzde bir toplumsal cinsiyet sorunu var ve onu çözmeliyiz, daha iyisini yapmalıyız’ diyen kişidir. Kadın erkek, hepimiz daha iyisini yapmalıyız.


Adichie'nin Kadınların Özgürlüğü İçin 15 Maddesi

Adichie, "Kadınların Özgürlüğü için 15 Madde" aracılığıyla sadece kadınlar için değil herkes için önemli olan o 15 maddeyi çok güzel bir şekilde anlatıyor kitapta. Ayrıca bu maddeler yazarın arkadaşının yeni doğan kız çocuğu için yazmış olması da çok tatlı. Bakalım bu 15 madde neymiş?

  • Tam bir birey ol.
  • Her şeyi birlikte yapın.
  • Kızına toplumsal cinsiyet rolleri fikrinin tam bir saçmalık olduğunu öğret.
  • Hafif feminizm diye nitelendirdiğim şeyin tehlikelerinden sakın.
  • Ona okumayı ve kitapları sevmeyi öğret.
  • Ona dili sorgulamayı öğret. Önyargılarımızın inançlarımızın varsayımlarımızın deposudur dil.
  • Evlilikten asla başarı olarak söz etme.
  • Ona sempatik ve sevimli görünmek zorunda olmadığını öğret.
  • Ona bir kimlik kazandır.
  • Kendisiyle ve görünüşüyle nasıl ilişki kurduğuna dikkat et. Bu konuda özenli ol.
  • Ona kültürümüzün biyolojiyi işine geldiği zaman toplumsal normların gerekçesi olarak kullanmasını sorgulamayı öğret.
  • Ona cinsellikten söz et ve bunu erkenden yap.
  • Aşkı ve romantizmi de yaşayacak. Buna hazırlıklı ol.
  • Ona baskıyı öğretirken baskıya uğrayanları kutsallaştırmamaya çalış.
  • Ona farkı öğret.
İşte 15 maddemiz bu kadar. Yazar bu 15 maddeyi teker teker hem açıklayarak hem de örnek vererek o kadar güzel anlatıyor ki kitabın her köşesine bir şeyler yazıp çizmek istiyorsunuz.

Bu 15 maddeye ne kadar hakim olabilirsek, bizce her şey bir nebze olsun çözülebilecek nitelikte olabilir. Çünkü çocuklara bu farkındalığı daha doğrusu doğrunun bunlar olduğu öğretilirse gelecek bambaşka bir yere doğru gidebilir. Sonuçta bu 15 madde o kadar zor ve çözülmez maddeler değil. Çözülemez olan yanlışlara saplanıp kalmak.

Giysilerin ahlak değil zevk ve çekicilik meselesi olduğunu öğret. Çünkü giysilerin ahlakla hiçbir ilgisi yoktur.


Toplumsal cinsiyet bugünkü işleyişiyle ciddi bir adaletsizlik. Öfkeliyim. Hepimiz öfkeli olmalıyız.


İnsanlar haklı çıkmak için "gelenekleri" istedikleri gibi kullanırlar.


Koca, bir okul müdürü değildir. Kadın da bir okul öğrencisi değildir. İzin almak veya izin vermek, tek taraflı kullanıldığında -ki genellikle böyle kullanılır hep- eşitlikçi bir evlilikte yeri olmayan tabirlerdir.


Kızlara utancı öğretiyoruz. Bacaklarını kapat. Üstünü ört. Kadın olarak doğdukları için kendilerini sürekli suçlu hissetmelerine neden oluyoruz. Bu yüzden kızlarımız büyüdüklerinde arzularını dile getiremiyorlar. Kendilerini sansürlüyorlar. Ne düşündüklerini söyleyemiyorlar. Rol yapmayı bir sanata dönüştürdük.


Yemek pişirme bilgisi, vajinaya anne karnında yüklenen bir özellik değil. Hem kadınlar hem erkekler için elzem bir beceri.


"Kız olduğun için" sözcükleri hiçbir şeyin gerekçesi değildir. Asla!


Regl olmak utanılacak bir şey değildir. Doğal ve normaldir regl olmak, kadınlar regl olmasaydı insan türü var olmazdı.


Peki sizler Feminist Manifesto'sunu daha önce okumuş muydunuz? Okuduysanız kitap hakkındaki görüşleriniz neler? Sizce bu eşitsizlik neyden kaynaklanıyor? 15 madde içerisinden en beğendiğiniz madde nedir ve niçin? Yorumlarda buluşalım!


8 yorum:

  1. İnsanların cinsiyetlerine göre elbet yatkınlıkları var ama cinsiyetçi kavramlar genelde güçlünün kendine göre evirip hükmettiği bir hal almış. Aslında erkek-kadın dan daha çok güçlünün güçsüze egemenliği söz konusu... bu kısmı giriş paragrafında zorluklar diye bahsettiğin için yazdım. Kadınsı durumlara gelince bunlar hakkında yorum yapamam. Ama böyle kitapların var oluşu da güzel çünkü artık genetik miras mıdır, kültürün bir parçası mıdır bilmem kadınlar da erkeklere üstünlük atfedip evlatları arasında ayrımcılık yapabiliyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle yorumunuz için çok teşekkür ederiz. Kesinlikle öyle. Güçlü ve güçsüzün amansız savaşı bu tür sorunları ortaya çıkarıyor. Evet, bu tür kitapların var olması çok güzel fakat bu tür kitapların daha çok yer alması gerekir. 😇

      Sil
  2. bakayım buna peki. kerime nadir in dehşet gecesini aldım, sende görmüştüm :)

    YanıtlaSil
  3. Konusundan dolayı çok merak ettim, ilgi alanıma giriyor:) Çok güzel anlatmışsın, alıntılar çok hoşuma gitti:) Bakacağım kitaba:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederiz güzel yorumunuz için. Şimdiden keyifli okumalar dileriz. Pişman olmayacaksınız. 😅😇

      Sil
  4. Hımm inceleyeceğim, hiç görmemiştim. Bu güzel bilgilendirme için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne demek, yorumunuz için biz teşekkür ederiz. 😇

      Sil

Tüm telif hakları Konumuz Kitap web sayfasına aittir. İzinsiz hiçbir şey kopyalanamaz, yayınlanamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.