17 Mayıs 2024 Cuma

Maymunlar Gezegeni | Pierre Boulle

Bilimkurgu klasikleri dendi mi akla ilk gelen yayınevlerinden birisi olan İthaki Bilimkurgu Klasiklerinden siz okurlarımıza çok güzel bir kitap seçtik. Beyazperdeye defalarca kurgulanan, çok satan bilimkurgu klasiklerinden birisi olan Maymunlar Gezegeni'ni inceleyeceğiz.

Detaylara geçmeden önce aramızda Pierre Bouelle'nin çok satan bilimkurgu klasiği Maymunlar Gezegeni'ni okuyanlar varsa kitaba dair görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar bölümünden bizlerle paylaşabilirsiniz. Yorumlarınızı merakla bekliyor olacağız. Öyleyse romanımıza geçelim!

Öncelikle bu soruyu cevaplamaya çalışalım: Düşünme yetisinin biz insanlardan, maymunlara verildiği bir gezegen hayal edin. Nasıl olurdu? Sizce insanlar bu rol değişimine nasıl adapte olurlardı?

Maymunlar Gezegeni Romanının Konusu

Pierre Boulle'nin 1963 yılında kaleme aldığı Maymunlar Gezegeni, bilimkurgu türünün en ikonik eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu eser, birçok filme ve diziye de ilham kaynağı olmuştur.

Roman, zengin bir uzay yolculuğu temasıyla başlar. Ana karakter Ulysse Mérou, Profesör Antelle ve Fizikçi Arthur Levain ile birlikte, insan benzeri yaşam formlarını araştırmak amacıyla uzay yolculuğuna çıkar. Ekip, Betelgeuse sistemindeki bir gezegen olan Soror'a iniş yapar. Burada, insanların ilkel bir yaşam sürdüğü ve maymunların gelişmiş bir uygarlık kurduğu bir toplumla karşılaşırlar. Bu karşılaşmayla da olaylar daha ilginç bir hal almaya başlar...

Eser, sadece heyecan verici bir macera öyküsü olmanın ötesinde, insanlığın kibri ve açgözlülüğü üzerine derin bir sorgulama sunmakta. Gezegendeki baskın tür haline gelen maymunlar, insanlığın yok ettiği değerleri ve barışı temsil ederken, insanlar ilkel ve vahşi bir varoluşa sürüklenmiştir. Bu tersine dünya düzeni, okuru insanlığın geleceği ve doğayla olan ilişkisi üzerine düşünmeye teşvik etmekte.

Maymunlar Gezegeni: İnsanlığın Aynası

Romanda en çok dikkatimizi çeken şey Soror gezegenindeki toplumsal sınıflaşma oldu. Soror Gezegenindeki maymun hiyerarşisi, üç ana türden oluşur: orangutanlar, şempanzeler ve goriller. Orangutanlar bilimsel ve dini liderler, şempanzeler entelektüel ve yaratıcı sınıf, goriller ise askerler ve işçiler olarak toplumsal rolleri paylaşırlar. Bu düzen gezegenimizde de yok mu? Yöneten ve yönetilenler.

Saygıdeğer başkan,
Soylu goriller,
Bilge orangutanlar,
Kültürlü şempanzeler,
Ey maymunlar!
Bir insanın size hitap etmesine izin veriniz.

Maymunlar Gezegeni'ni okurken insanlığın zalimliğine, maymunların bilgiliğine şahit olacaksınız. Açıkçası bu gezegen hiç de yabancı gelmedi. Belki bambaşka bir samanyolunda, bambaşka bir gezegende maymun türünün ya da çok farklı ve bizim bilmediğimiz bir türün hakim olduğu bir yer vardır?

Kusursuz Bir Kurgu!

Boulle, romanında kusursuz bir kurgu ve sürükleyici bir anlatım dili kullanarak okuru hikayenin içine çekmekte. Bu bağ ile romanla kalkıp romanla uyuyorsunuz. Karakterler özenle işlenmiş ve her birinin hikayeye katkısı çok büyük. Özellikle astronot Ulyses ve dişi maymun Zira arasındaki ilişki, romanın en etkileyici ve düşündürücü yönlerinden biri bizce. Bir İnsan'la bir İnsanımsı'nin ilişkisi!

Maymunlar Gezegeni, ilk kez 1968 yılında sinemaya uyarlanmış ve büyük bir başarı elde etmiştir. Bu ilk filmden sonra dokuz film ve iki dizi daha çekilerek, Maymunlar Gezegeni popüler kültürün önemli bir parçası haline gelmiştir. Çoğu kişinin izlediği Maymunlar Cehennemi de Maymunlar Gezegeni'nden ilham alınarak çekilmiştir.

Ayrıca romana başlarken Kutlukhan Kutlu'nun "Türün Kadar Konuş!" ön sözünü okumadan geçmeyin. Not alacağınız ve romana hazırlık konusunda bilgileneceğiniz önemli bilgiler mevcut. Okumadan geçmeyin, bizden söylemesi.

Maymunlar Gezegeni, sadece bir bilimkurgu romanı olmanın ötesinde, günümüz toplumuna dair önemli mesajlar içeren bir başyapıttır. Eser, okuru insanlığın geçmişini ve geleceğini sorgulamaya teşvik ederek daha iyi bir dünya için düşünmeye ve harekete geçmeye motive etmektedir. Uzun lafın kısası, alın, okuyun. Şimdiden keyifli okumalar dileriz.

Peki siz Maymunlar Gezegeni'ni okumuş muydunuz? Eğer okuduysanız Maymunların ve İnsanoğlunun karşılıklı rol değişikliği hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Ben, Ulysse Mérou, kaderin bu gezegene insanları yeniden hayata döndürmesi için yolladığı bir aracı değil miydim?


Zekanın elde edilebileceği gibi, kaybedilebileceğini de görüyorsun.


Zamanında bir fizikçinin dediği gibi: "Tanrı zar atmaz." Evrende tesadüf yoktur. (1927 yılında Solvay Konferansı'nda Albert Einstein'ın Kuantum Kuramı üzerine konuşurken söylediği cümledir.)


Fikirlerimizi paylaşmayı geçtim, acımızı bile dile getiremiyorduk. Tüm konuşma çabalarımız öylesine tehditkar karşılanıyordu ki acı bir sessizliğe razı oluyorduk. Ve üstelik bu varlıklar bizim gibi insandı.


Hiçbirini bir diğerinden ayırt edemiyordum. Hepsi aynı giyinmişti ve yüzlerinde aynı maske, deliliğin maskesi vardı.


Zavallı küçük insan, ne kadar da garipsin!


Sizin güneşiniz de bizimki kadar güzel mi?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tüm telif hakları Konumuz Kitap web sayfasına aittir. İzinsiz hiçbir şey kopyalanamaz, yayınlanamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.