Küresel Isınma
Konumuz Kitap
Ocak 31, 2020
11
Şu 2020'nin zorlu günlerinden herkese merhaba. Farkındalık Kuşağı son hızla devam ediyor. Sizlerden gelen konu önerilerini sırasıyla paylaşmaya devam ediyorum. Ayrıca yine yorumlar bölümünden ya da iletişim bölümünden gelecek Farkındalık Kuşağı yazılarının konularını belirleyebilirsiniz.
Bu haftanın konusu da; Küresel Isınma. Duymuşsunuzdur kesin. Daha da duymaya devam edeceğiz böyle gidersek. Dünya yıllardır biz İNSANOĞLUNA ev sahipliği yapıyor. Doğa ona ev sahipliği yapıyor. Peki bu düzen ne zaman bozulacak? Haberleri takip ediyorsanız, daha doğrusu dünya gündemini takip ediyorsanız artık bu düzenin git gide bozulduğunu da görmüşsünüzdür. Dünya git gide bambaşka bir yere doğru gidiyor. Artan sıcaklıklar, yangınlar, depremler, kıtlıklar ve daha fazlası... İnsanoğlu kendi kuyusunu kazmıyor mu sizce?
İnsanoğlu var olduğundan beri dünyaya hükmetme peşinde. Ne savaşlar yaşanmış bir karış toprak için. İnsan, insanla savaşmamış. İnsan doğayla da savaşmış. Hala da bu savaş devam ediyor. Bir belgeselde duymuştum: ''Doğa bize muhtaç değil, biz doğaya muhtacız.'' öyle değil mi? Onun atmosferine, toprağına, ısısına muhtaç değil miyiz? NASA yeni bir yaşanacak gezegen için ilk öncelikleri atmosferin var olması, suyun var olması değil mi? Onlar yoksa hayat da yok.
Fakat bu durumu değiştirmek bizim elimizde. En azından bu durumu daha da kötüleştirmekten vazgeçebiliriz. Yaptığımızı geri alamayız fakat ileriye de götürmemeye çalışabiliriz. Maalesef dünya ülkelerin üst konumlarındaki insanlar bu durumu ne kadar ciddiye almasalar bile bir gün onların da başına gelecek. Su kıtlığının yaşandığı, öldürücü hastalıkların her yerde olduğu bir dünyada yaşamak ister misiniz? Belki siz bu olayları görmeyeceksiniz fakat gelecekteki nesiller? Onlar maalesef bu zamanlardaki yaşananların cezasını ödeyecekler. Bir daha hatırlatmak gerekirse belki birkaç yıl sonra bile bu olay gerçekleşebilir.
İklim aktivisti Greta Thunberg'i belki tanıyorsunuzdur. ''How dare you!?'' sözünü de duymuşsunuzdur. İşte o ve onun gibi iklim aktivistleri maalesef birkaç dünya lideri tanımamakla, alay etmekle uğraşıyorlar. Aslında yapacakları çok da zor bir şey değil. Sen önlemini alırsan, biz önlemini alırsak herkes olur. Aynı kelebek etkisi gibi. Ama dünya liderleri sadece sözle bir şeyler yapabileceklerini sanıyorlar bence. İş sözde değil icraatta da olmalı. Örneğin; fabrikalara filtre takılmalı. Greta şunu da paylaşmıştı. Dünya'ya en çok zehirli gaz salınımı yapan ülkeleri sıralamıştı. Birinci olarak Çin sonra da herkesin bildiği gibi Amerika geliyordu. Üçüncü ve diğerleri de peşlerinden geliyordu. Ne kadar büyük bir toprağın varsa maalesef daha da büyümek amaçlanıyor. İnsanlığın kurtuluşu veya geleceği olarak düşünülüyor fakat sonumuzu da hazırlamıyor muyuz?