Gece Nöbeti | Tess Gerritsen
Canlı egolar yerine ölü bedenlerle uğraşmayı tercih ederim.
Neşter kesiğinin iyileşmiş olduğu parmağına baktı; geride minicik bir yara izi kalmıştı. Bu, kendi ölümlülüğünü, görünüşte zararsız olan olayların insanı nasıl felakete götürebileceğini hatırlatıyordu. Bir kaldırımdan çok erken inmek. Bir önceki uçağa binmek. Yatağa girmeden önce son bir sigara içmek. Ölüm nöbetçisi sürekli izliyor, fırsatını bekliyordu.
Doğduğumuz andan itibaren, hepimizin son durağı ölüm işte. Sadece o durağa ne zaman ve nasıl ulaşacağımızı bilmiyoruz.
Hangimiz aynaya bakıp da kendisine bakan yaşlı yüzün kendisi olduğunu kabul etmeye yanaşır?