28 Aralık 2023 Perşembe

Kayıp Kızlar Adası | Jennifer McMahon

Aralık 28, 2023 2

2023'ün son günlerinde Aralık ayında okuduğumuz kitapları hızlıca sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz.

Aralık ayının üçüncü kitabı Jennifer McMahon kaleminden Kayıp Kızlar Adası oldu. Açıkçası detaylı yorumumuza geçmeden önce eğer aramızda bu romanı okuyanlar varsa yorumlarınızı çok merak ediyoruz. Çünkü bu romanı çok beğenenler de var hiç beğenmeyenler de. Ondan dolayı sizlerin yorumlarınızı çok merak ediyoruz.

Jennifer McMahon kaleminden okuduğumuz ilk roman Kayıp Kızlar Adası oldu. "New York Times Best Seller" yazarı olan McMahon'un en bilindik eseri olan Söylemeyeceğine Söz Ver ile başlamak yazarı tanımak açısından daha iyi olabilir. Şimdiden bizden söylemesi. O zaman uzun lafın kısası, romanımızın konusunu gelin birlikte inceleyelim!

Kayıp Kızlar Adası Romanının Konusu

Tavşan kostümü giymiş bir insan, çocukların bir bir kaçırılması ve aile trajedileri... Romanı bu üç anahtar kelime tam anlamıyla özetliyor diyebiliriz.

Romanın arka kapak yazısı ise şöyle: Tavşanın uzattığı patiyi küçük eliyle tutan Ernie, annesinin arabasından inip altın rengi Volkswagen'e gitti ve hiç karşı koymadan, tereddüt etmeden yolcu koltuğuna oturdu. Yüzündeki gülümseme bir an bile kaybolmamıştı. O gün Rhonda Farr, Pike's Crossing kasabasında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlamıştı. Benzin istasyonunda öyle garip bir şey görmüştü ki, bir suçun işlenmesine tanıklık ettiğini ilk anda fark edememişti. Tavşan kostümü giymiş birinin küçük bir kızı kaçırmasını izlemişti.

Olaya müdahale etmediği için perişan olan Rhonda, soruşturmaya yardımcı olmaya karar verdi. Fakat kızı kaçıran kişiyi bulmaya yaklaştıkça, başka bir kayıp çocukla, yıllar önce ortadan kaybolan en yakın arkadaşı Lizzy ile ilgili gerçeklere de adım adım yaklaştığının farkında değildi.

Devasa Bir Tavşanın Musallatı

Kasabada yaşayan küçük Ernie tavşanla birlikte ortadan kaybolduğunda Rhonda onları gören tek tanıktır. Olaya müdahale etmediği için perişan olan Rhonda, soruşturmaya yardımcı olmaya karar verir fakat kızı kaçıran kişiyi bulmaya yaklaştıkça başka bir kayıp çocukla yıllar önce ortadan kaybolan en yakın arkadaşı Lizzy ile ilgili gerçeklere de adım adım yaklaşır.

Kayıp Kızlar Adası romanına dair yorumlarımız ise şöyle: Konu çok ilgi çekici ilk başta. Kitaptaki eksik yönler ilk olarak sürekli geçmiş ile geleceğe gitmesi. Ayrıca romandaki karakterlere tam ısınamadan geçmiş ile gelecekte geçen karakterlerle karışmaya başlıyor. Çünkü romandaki karakterlerin isimleri çok benzer seçilmiş. Kitabı okuyanlar ne dediğimizi anlayacaklardır. Zaten kitabı okuyanların eleştirdiği ilk nokta bu olmuş.

İkinci olarak, yazar çok güzel bir konuyu nasıl kötü bir sonla bitirdiği. Kitaba dair ipucu vermek istemiyoruz, okumayanlar olacağı için. Ama okuyanlar olarak kitapta yer alan bir olay hakkında yazarın kahramanlarındaki karakter tutumunu hiç beğenmedik. Kitabın akıcı olması çok güzeldi, her bir bölümde bir sonraki bölümde neler olacağını çok merak ediyorsunuz fakat sonunun bu şekilde biteceğini hiç tahmin edemiyorsunuz. Bu tahmin edememe keşke iyi bir şekilde olsaydı, bizden tam puanı alırdı.

Açıkçası, yazara karşı bir ön yargıda bulunmamak adına çok okunan diğer romanları da okuyacağız. Belki de diğer romanları çok daha iyidir. Bakalım, yazarın diğer romanlarını okuduğumuz an yorumlarımızı sizlerle paylaşırız. Yazarı merak ediyor ve ilk kez romanını okuyacaksanız da Kayıp Kızlar Adası'ndan başlamanızı önermiyoruz. Şimdiden bizden söylemesi.

Jennifer McMahon Kimdir?

Jennifer McMahon, daha önce Barre, Vermont'ta ikamet eden ve şimdi Montpelier, Vermont'ta yaşayan bir romancıdır.

Yazar, kendi yaşam hikayesini de söyle anlatıyor: 1968'de doğdum ve torunumda yaşayan Virgil adında bir hayalet olduğuna ikna olduğum Connecticut banliyöündeki büyükannemin evinde büyüdüm.

İlk kısa öykümü üçüncü sınıfta yazmıştım. 1991'de Goddard College'da lisans eğitimimi tamamladıktan sonra Vermont College'daki Yazı Programı Yüksek Lisansı'nda bir yıl şiir okuduk. Bir şiir, bir romana dönüşen bir öykü haline geldi ve şiir yazmaya mı yoksa kurgu yazmak mı istediğime karar vermek için biraz zaman ayırmaya karar verdim. Ülke çapında atladıktan sonra Vermont'a geri döndüm, kendi evimi yaparken elektrik, akaryakıt ya da eşim Drea ile telefon etmeyen bir kabinde yaşadım.

Peki Kayıp Kızlar Adası'nı okumuş muydunuz? Okuduysanız romana dair görüşleriniz neler? Yazarın diğer romanlarını daha önce okumuş muydunuz? Yorumlarda buluşalım!

Hansel ve Gretel gibiydi. Kaderleri beraber çizilmiş iki masum çocuk...


İnsan küçükken büyük değişiklikler olurdu ama yetişkinken bunların ne olduğu tam olarak hatırlanamazdı. Tek yapabildiğiniz perdeyi açıp geçmişi kısmen hatırlayabildiğinizi düşünmek olurdu.


Hayat kötü şans ve kargaşadan ibaret. Evren böyle yaratılmış. Bizim burada olmamızın sebebi de bu.


Hiçbir şey ölüm kokusuna benzemez. Onu başka bir şeyle asla karıştıramazsınız.


Var olmayan gerçekler icat edemeyiz. Ne kadar acımasız olursa olsun durumun geçekliğiyle  yüzleşmeliyiz.


Neye inanmak istersek ona inanırız. Ronnie, gerçeğin gözümüzün önünde olması bile bunu değiştirmez.


Yanıp kül olmak, yavaş yavaş yok olup gitmekten iyidir.

25 Aralık 2023 Pazartesi

2024'te Zinciri Kırma!

Aralık 25, 2023 3

Konumuz Kitap okurları olarak her aralık ayında geleneğimiz olan Zinciri Kırma Takvimi 2024 yılına hazır! 2024'te zinciri kırmamaya ne dersin?

Hayatın karmaşasında, rutinlerimiz zamanla bizi esir alabilir ve birçok insan, hayatlarını değiştirmek, yeni alışkanlıklar edinmek veya hedeflerine ulaşmak için gereken adımları atmaktan çekinir. Ancak, Barış Özcan'ın "Zinciri Kırma Takvimi," bu meydan okumalarla baş etmeye ve kişisel gelişim yolculuğuna başlamaya istekli olanlar için bir rehber sunuyor.

Eğer Barış Özcan'ı takip ediyorsanız bu zinciri kırma takvimini biliyorsunuzdur. Her yıl aralık ayının son günlerinde YouTube üzerinden paylaştığı ''Zinciri Kırma!'' takvimi, herkesin o ay katıldığı fakat azimli ve kararlı olanların yürüttüğü bir alışkanlık takvimi. Sosyal medya hesaplarımızdan da duyurduğumuz gibi 2024 Zinciri Kırma Takvimini dört gözle bekliyorduk. Video da yayınlanır yayınlanmaz siz okurlarımıza bu takvimi ulaştırmak istedik. Açıkçası geçen yıllarda çok güzel geri dönüşler almıştık. Zaten zinciri kırma takviminin de mantığı bu aslında. O zincirleri olabildiğince kırmamak ve istikrarlı bir şekilde o takvimi zincirlerle kaplamak.

Zinciri Kırma Takvimi Nedir?

Zinciri Kırma Takvimi, adeta bir yol haritası gibi işlev görüyor. Bu takvim, bir ay boyunca her gününüzü belirli bir hedefe yönlendiren bir dizi görev ve aktivite içerir. Bu, sadece bir ay içinde değil, aynı zamanda uzun vadeli değişiklikler yapmaya yönelik bir başlangıç noktası olarak düşünülebilir.

İlk günler, küçük ve ulaşılabilir hedeflerle başlamayı içerir. Belki de her gün 10 dakika meditasyon yapmak, kitap okumak veya bir sağlık rutinine başlamak gibi basit ama etkili adımlar. Bu küçük alışkanlıkların biriktikçe, bireyin kendisine olan güveni artar ve daha büyük hedeflere doğru adım atma cesareti bulur.

Takvimdeki görevlerin çeşitliliği, kişinin farklı alanlarda kendini geliştirmesine olanak tanır. Mental sağlık, fiziksel aktivite, öğrenme, yaratıcılık ve sosyal etkileşim gibi farklı alanlara odaklanmak, genel yaşam kalitesini artırabilir.

Barış Özcan'ın bu takvimle ilgili vurguladığı önemli bir nokta da başarı ve ilerleme kaydetme konusundaki olumlu tutumdur. Her günün bir hedefle geçmesi, kişinin kendi potansiyelini keşfetmesine ve kademeli olarak daha büyük hedeflere yönelmesine yardımcı olabilir.

Zinciri Kırma Takviminin Adımları

  • Kendinize bir hedef belirliyorsunuz.
  • İsterseniz bu hedefi ikiye bölerek kolaylaştırıyorsunuz.
  • Hedefe ulaşmak için hiçbir hamle fırsatını kaçırmadan her gün bir adım ilerliyorsunuz.
  • Her hamlenin sonunda takviminize bir çarpı atıyorsunuz. 
  • Takvim her gün görebileceğiniz bir alanda olsun. 
  • Bu noktadan sonra bahsettiğim o daha derin yeni oyun başlıyor. Yan yana gelen çarpılardan oluşan zinciri kırmama oyunu.

İşte bu kadar basit! Basit ama istikrar isteyen de bir takvim diyebiliriz. Hedefinizi belirleme kısmı da en önemlisi. Beynimiz bir şeyleri görmekten hoşlanır. O yüzden hedeflerinizi hem yazmalı hem de bu çizelgeleri gözünüzün görebileceği bir yerlere koymalısınız. Çalışma masanıza asabilir ya da kitaplığınızın bir köşesinde bulundurabilirsiniz.

Barış Özcan bu yılki 2024 Zinciri Kırma Takvimi videosunda diyor ki: Hani cebimize attığımız kelimeler vardı ya "Eski alışkanlıkları değiştirmek zordur." demiştik mesela ama imkansız değildir. Özellikle de yeni bir takvim yılına girerken bunu yapabilmek biraz daha kolay hale gelir. Tam da bu sebeple çok uzun bir süreden beri sizlerle zinciri kırma metodolojisini paylaşıyorum. Yeni bir yıl başlıyor, yeni boş bir defter geliyor ve onun ilk sayfası açılıyor önümüzde. O defterin içini doldurmak için eski alışkanlıklarımızdan bazılarını değiştirmemiz ve yeni bazı alışkanlıklar kazanmamız gerekiyor. İşte o monoton hayatlarımızın sınırlarını genişletmek için yeni perspektifler edinmek... Kendimizle "Akıl Oyunları" oynamak. Bence bu işin en önemli sırrı yeni perspektifler edinmek. 

Ayrıca Barış Özcan bu yılki özel takvim için de şunları dile getiriyor videosunda: Bunun için gelin 2024'e 12 değil de 13 ay olarak planlayalım. Haziran ve Temmuz ayları arasına yeni bir şey daha ekleyelim. Sonra da akıl oyunumuzu oynamaya başlayalım. Kendimize bir değil 13 hedef belirleyelim. Mesela Ocak ayı yerine uyku ayı diyelim. Tam 28 gün boyunca daha iyi bir uyku uyuyabilmek için her gün aktif bir çaba sarf edelim. Sonra da takvimdeki o güne bir çarpı atalım. Şubat yerine yetenek diyelim. 28 gün boyunca yeni bir yeteneği elde etmek için her gün bir adım ilerleyip sonra da takvimdeki o güne bir çarpı atalım. Daha şimdiden 28 halkalı iki tane zincir oluşturduk. Ama genellikle mart ayı gibi bu yeni yıl hedeflerinde kopmalar meydana geliyor. O yüzden enerjimizi arttırmak için Mart yerine yürüyüş diyelim. 28 gün boyunca her gün yürüyüş yapıp takvime yeni çarpılar ekleyelim. Bu çarpılar ilerledikçe bir zincir şekli ortaya çıkacak ve amacımız artık o zinciri kırma olacak. Çok basit gibi görünen bu şey kendi aklımızla oynadığımız bir oyundan ibaret arkadaşlar.

2024 Yılına Özel Takvim: Astro Takvimi

Bu yılki Zinciri Kırma Takvimine ek olarak Barış Özcan özel bir 2024 Astro Takvimi de hazırlamış. Bildiğiniz gibi 2023 yılına damga vuran kavram hiç kuşkusuz AI (yapay zeka) oldu. Takvimdeki görseller de yapay zekanın halüsinasyonlarından kullanıldı.

Barış Özcan bu özel takvim için de şunları ekledi: Bu yıl temayı yapay zeka olarak belirledim. Ne kadar şaşırtıcı değil mi? 2023 yılına damga vuran kavram hiç kuşkusuz AI yani Yapay Zeka oldu. İşte 2024 yılı için bu astronomi takvimini tasarlarken fotoğraf yerine yapay bir zekanın halüsinasyonları kullanma fikri de buradan geldi. Şimdi düşününce astronomi kelimesinin ilk ve son harfleri de ilham vermiş olabilir, bilemiyorum. Sonuçta başlığı da biraz yumuşatıp Astro takvim şeklinde değiştirdim. Her ay için evrensel bir temayla antik bir erdemi buluşturmaya karar verdim. Mesela şubat ayının teması "Galaktik Cesaret". Bir ay boyunca insan zekasıyla makine zekasının düşlerine bakıp böyle bir kavramı düşüneceksiniz.

Zinciri Kırma Takvimi, bireylerin kendilerine daha fazla zaman ayırmalarına, hedeflerine odaklanmalarına ve yaşamlarını daha bilinçli bir şekilde yönetmelerine olanak tanır. Bu takvimle, sadece alışkanlıkları değiştirmekle kalmaz, aynı zamanda yaşam tarzınızı dönüştürerek daha mutlu ve tatmin edici bir hayat sürmeye yönelik adımlar atabilirsiniz. Unutmayın, gerçek değişim küçük adımlarla başlar ve bu takvim, bu adımları atmanıza rehberlik edebilir.

Bu yıl, yeni yılın doğum günü senin de doğum günün olsun... Unutma; Her Gün Yeni Bir Renk Kat Hayatına!

2024 Zinciri Kırma Takvimi: PDF versiyonu için "buraya" tıklayabilirsiniz.
2024 Zinciri Kırma Renkli 13 Ay Takvimi: PDF versiyonu için "buraya" tıklayabilirsiniz.
2024 Astro Takvimi: Özel hazırlanmış Astro Takvimi için de "buraya" tıklayabilirsiniz.

18 Aralık 2023 Pazartesi

Şimdiki Çocuklar Harika | Aziz Nesin

Aralık 18, 2023 6

Aziz Nesin, Türk edebiyatının önemli yazarlarından biridir ve eserlerinde genellikle toplumsal sorunları, eğitim sistemini, siyaseti ve insan ilişkilerini hicivle ele alır. 

Aziz Nesin eserlerinde sıkça mizah ve ironi kullanarak okuyucularını düşündürmeye ve güldürmeye çalışmıştır. Bugün inceleyeceğimiz kitap da bir başucu kitap niteliğinde. 

Eğer aramızda Aziz Nesin'in çok satan eserlerinden birisi olan Şimdiki Çocuklar Harika'yı okuyanlar varsa aşağıdaki yorumlar bölümünden görüşlerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz. Öyleyse kitaba dair incelememize geçebiliriz.

Şimdiki Çocuklar Harika Romanının Konusu

Aziz Nesin, romanının konusunu şöyle anlatıyor: "Bu romanda, çocukların gözüyle büyüklerin nasıl göründüğü anlatılıyor. Bu romanda, çocuklar ana babalarını, öğretmenlerini ve büyüklerini eleştiriyor. Bu roman, çocuk eğitiminde gerekli sanılan, günümüzde geçerli birtakım değer yargılarının yanlışlığını anlatıyor. Bu roman, çocukların büyüklerine karşı haklarını ve kendilerini savunmalarıdır. Bu romanı, salt çocuklar için değil, ana babalarla öğretmenler için de yazdım."

Şimdiki Çocuklar Harika'yı salt çocuklar için değil, ana babalarla öğretmenler için de yazdığını söyleyen Aziz Nesin'in bu romanında, çocukların gözüyle büyüklerin nasıl göründüğü anlatılırken çocuklar, ana babalarını, öğretmenlerini ve büyüklerini eleştiriyor. 

Çocuk eğitiminde gerekli sanılan, günümüzde geçerli birtakım değer yargılarının yanlışlığını anlatan Şimdiki Çocuklar Harika'da, çocuklar büyüklerine karşı haklarını ve kendilerini savunuyor.

İki Ortaokul Öğrencisinin İzlenimleri

Romanımız mektup türünde. Bu mektupları yazan da iki ortaokul öğrencisi. İlk öğrencimiz Ahmet Tarbay İstanbul'da yaşıyor. Diğer öğrencimiz ise Zeynep Yalkır. Zeynep'in ailesi de babasının işi dolayısıyla İstanbul'dan ayrılıp Ankara'ya yerleşiyor. Bu ayrılık süreci de Ahmet ve Zeynep için bir mektuplaşma sürecini başlatıyor.

İki arkadaş; çevrelerindeki izlenimleri, aileleriyle olan bağlılıklarını, yaşadıkları olayları ve daha bir sürü şeyi mektup aracılığıyla anlatıyorlar. Kısacası Zeynep'in İstanbul'dan taşınmasıyla Ahmet ile arasında başlayan mektup arkadaşlığı... Bu mektuplarda okulda ya da evde yaşadıklarını birbirlerine anlatıyorlar. Anlattıkları olayların büyük bir çoğunluğu ders niteliğinde. Çünkü bu iki çocuğun yazışmaları aslında çocukların gözünden büyükleri anlatıyor ki romanı okurken yazılan her şeyi haklı buluyorsunuz.

Şimdiki Çocuklar Harika romanına dair yorumlarımız ise şöyle: Kitabı okurken kendinizi ya Nasreddin Hoca fıkralarında ya da Hababam Sınıfı izliyormuş gibi hissediyorsunuz. Özellikle sınıfa müfettişin geldiği diyaloglar çok güzeldi. Romanın tamamı çok güzel, hepsi küçükken hissettiklerimizle bire bir. Aziz Nesin'i biliyorsunuz ki mizahin özellikle de ironinin ustası. Bu romanı yazarken de bir büyük olarak çocuğun gözünden büyüklere bakabilmesi çok zor bir iş.

Şimdiki Çocuklar Harika romanını tüm anne, baba ve öğretmenler okumalı bizce. Biz romanı okurken çok eğlendik. Kısacası ağlanacak halimize güldük diyebiliriz. Ayrıca Aziz Nesin romanlarının geliri Aziz Nesin Vakfı'na ait olduğu için bünyesindeki ihtiyaç sahibi çocukların eğitimine ve barınmasına ayrılıyor.

Aziz Nesin Kimdir?

Aziz Nesin (1915-1995), Türk yazar, şair, mizahçı ve düşünürdür. Gerçek adı Mehmet Nusret'tir. Nesin, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir ve özellikle mizahi eserleriyle tanınmaktadır. Hayatının büyük bir kısmını mizah ve eleştirel eserler üreterek geçirmiş, toplumsal sorunları sorgulamış ve edebi çalışmalarında özgün bir üslup geliştirmiştir.

Aziz Nesin'in eserleri genellikle toplumsal eleştirilere dayanır. Eserlerinde, eğitim sistemi, dini kurumlar, bürokrasi ve toplumsal haksızlıklar gibi konuları mizahi bir dille işler. Mizahi anlatımıyla okuyucuları düşündürmeye ve güldürmeye çalışmıştır. Türk mizah geleneğinde önemli bir yer tutan yazar, birçok eserinde halk hikâyelerini ve fıkraları da kullanarak mizahi bir dille toplumsal eleştirilere yönelmiştir.

1972'de Çatalca'da kimsesiz çocukların eğitimini gerçekleştirmeyi amaçlayan Nesin Vakfı'nı kurdu. Kitaplarının tüm gelirini bu vakfa bağışladı. 1976-1980 arasında her dalda edebiyat ödülleri veren Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığını çıkardı. 1979'da seçildiği Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanlığı görevini yıllarca sürdürdü. Sadece Türk edebiyatının değil dünya mizah edebiyatının da sayılı isimleri arasında yer alan Aziz Nesin, düşünceleri ve yazıları nedeniyle siyasi iktidarlardan sürekli baskı gördü, tutuklandı, yargılandı, sürgün edildi, cezaevlerinde kaldı. 6 Temmuz 1995 tarihinde yaşamını yitirmiştir. Her ne kadar bedeni olarak aramızda olmasa da fikirleriyle, arkasında bıraktığı eserleriyle her daim yaşamaya devam edecektir.

Peki Şimdiki Çocuklar Harika romanını okumuş muydunuz? Okuduysanız roman hakkındaki düşünceleriniz neler? Romanda en beğendiğiniz olay neydi? Aziz Nesin'den okuduğunuz başka romanlar var mı? Yorumlarda buluşalım!

Mizah, dünyamızı gülünç olmaktan kurtarır.


Çocukların anlayamayacakları hiçbir sorun yoktur.


Büyümüşlerle çocukların en büyük ayrılığı işte budur: Sizler de büyüdükçe bize benzeyecek, özdenlikten gittikçe uzaklaşacaksınız.


Bana öyle geliyor ki kadının kadın olarak erkeğin de erkek olarak ayrı ayrı şansları var. Tarihte birçok büyük, önemli kadın var. Acaba onlara, "Erkek olmak ister misiniz?" diye sorulsaydı erkek olmak isterler miydi? Hiç sanmıyorum. İster kadın ister erkek olalım kendi kendimizden memnunsak şanslıyız demektir.


Ne yapayım efendim, insan ne yapsa eski öğrendiğini birden unutamıyor.


Bu romanda, çocukların gözüyle büyüklerin nasıl göründüğü anlatılıyor.



16 Aralık 2023 Cumartesi

Fırtına Kokusu | Nancy Pickard

Aralık 16, 2023 0

Okudukça şaşıracağınız, kimi yerlerde dehşete kapılacağınız türden romanları okumayı seviyorsanız Nancy Pickard'ın Fırtına Kokusu'nu kesinlikle okumalısınız. Julie Garwood'un dediği gibi ''Sizi bütün gece uyutmayacak. Nancy Pickard'ın zekâsı ve meraklı anlatımı insanı asla hayal kırıklığına uğratmıyor.''

Biliyorsunuz ki kış ayları demek polisiye gerilim okumalarının tavan yaptığı aylardır. Biz de Aralık ayına bir polisiye gerilimle başlangıç yapalım dedik. Aralık ayının ikinci kitabı olan Fırtına Kokusu'nu bugün birlikte inceleyeceğiz. Ama incelemeye geçmeden önce aramızda bu romanı okuyanlar varsa aşağıdaki yorumlar bölümünden bizlerle görüşlerinizi paylaşabilirsiniz. O zaman romanımıza geçebiliriz.

Fırtına Kokusu Romanının Konusu

Fırtına Kokusu'nun özeti şu şekilde: Jody Linder, güzel bir yaz gününde sarsıcı bir haber alır: Babasının katili olarak hapis yatan adam salıverilmiş, Kansas'taki küçük Rose kasabasına geri dönmektedir. 

Babasının vurularak öldürüldüğü, annesinin ise kaybolduğu ve cinayete kurban gittiğine hükmedildiği fırtınalı gecenin üzerinden yirmi üç yıl geçmiştir. Ne amcalarıyla eniştesinin kendisini koruyup bağırlarına basmaları ne de büyükannesi ile büyükbabasının güvenli bir limanı andıran çiftliği, o felaket gecesinde Billy Crosby'nin sebep olduğu acıları silebilmiştir. Hayatını babasının masumiyetini kanıtlamaya adayıp avukat olan oğlu Collin'in çabaları sayesinde Billy Crosby artık serbesttir. 

Kasabanın küçük nüfusuna rağmen çocukluklarından beri birbirlerinden uzak durmaya çalışan Jody ile Collin, kaybettiklerinden dolayı duydukları üzüntünün ortak olduğunu keşfederler.

Pickard öykü anlatmak konusunda doğuştan yetenekli. (The New York Times)

Jody eski yaraları deştikçe ailesinin trajik geçmişine dair ürkütücü sırlar ortaya çıkmaya başlar. Bu mücadele ve zorluklara rağmen daha iyi bir geleceğe, hatta belki de aşka dair umutlar besleme cesaretini gösterir.

O Senin Yengen, Yengen!

Fırtına Kokusu romanına dair yorumlarımız ise şöyle: Başlık spoiler yerine geçmez bizce. Açıkçası biz romanı okurken sık sık o meşhur replik geldi aklımıza: "O senin yengen, yengen!" Okuyanların yüzünde bir gülümseme var, eminiz. :)

368 sayfalık olmasına rağmen kurgusu ve karakterleri bakımından bir çırpıcı bitirebilecek bir roman. Ayrıca belirtmemiz gerekirse romanın kapak tasarımı harika. Ephesus Yayınlarının bildiğiniz gibi kapakları her zaman ilgi çekici oluyor. Nancy Pickard'ı Fırtına Kokusu ile tanıdık. Devamı da gelecektir. Çünkü yazarın olayı kurgulayış biçimi, son sayfaya kadar her şeyin belirsiz oluşu kitabı elinizden bırakmamanızı sağlıyor. Tek eleştirimiz ise sonunun çabuk gelmesiydi. Bütün olay kocaman kitapta son 8-10 sayfaya bırakılmamalıydı. Kitaba dair yorumlara baktığımızda da çoğu okurun bu durumu eleştirdiğini de görebilirsiniz. Ama genel olarak sürükleyici bir roman.

Şimdiden seriyi okuyacaklara keyifli okumalar dileriz. Yorumlarınızı da çok merak ediyoruz. Aşağıdaki yorumlar bölümünden eğer seriyi okuyanlar varsa düşüncelerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz.

Nancy Pickard Kimdir?

Nancy Pickard; Beş Macavity, Dört Agatha, Bir Anthony, Bir Shamus Ödülü kazanmıştır. Bu dört ödülü kazanan tek yazar konumundadır. Çalışmaları, klasik samimi hikayelerden özel göz hikayelerine, mizahi gizemlerden psikolojik gerilime kadar gizem dünyasının inanılmaz bir kapsamını kapsayan bir yazardır.

Kadın gizem yazarlarının ilerlemesine adanmış uluslararası bir kuruluş olan "Sisters In Crime"ın kurucu üyesi ve eski başkanıdır ve Amerika Gizem Yazarları'nın eski ulusal yönetim kurulu üyesidir. Suç Kız Kardeşleri'nin "Sınır Suçları" adlı yerel bir bölümünü kurdu ve bu bölümün ilk başkanı olarak görev yaptı ve burada ayda bir "kitap incelemesi" grubuna ders vermektedir.

Peki Fırtına Kokusu'nu okumuş muydunuz? Okuduysanız roman hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

O benim için, bütün üzüntülerin ardından gelen mutluluk.


Çünkü burada her şey çok büyük ve sağlam, değişimler de çok yavaş.


... intikam bir kısır döngüdür. Biri durdurmaya karar vermedikçe döngü asla kırılmazdı.


Mutluluk kırılgan, değerli ve şüphe edilecek bir şeydi.


Hayat çok kısa. Söyleyeceğin bir şey varsa ya hemen söyle ya da unut gitsin...


Annabelle, vurarak yumuşatabileceğimiz tek şey biftek, diye düşündü. Çocuklar et parçaları değillerdi, anne-babalar da et tokmağı gibi davranmamalıydılar.


Koca Hugh biraz daha hızlanan yağmurun altında dururken, intikam bir kısır döngüdür, diye düşündü. Biri durdurmaya karar vermedikçe döngü asla kırılmazdı.



15 Aralık 2023 Cuma

2023 Goodreads Okur Ödülleri Açıklandı!

Aralık 15, 2023 4

Okurların dört gözle beklediği 2023 Goodreads Okur Ödülleri'nin kazananları açıklandı!

Çoğu yazar için büyük bir öneme sahip Goodreads Okur Ödülleri bu sene de kıran kırana geçti. 5.8 milyondan fazla kullanıcının oy kullandığı Goodreads Okur Ödülleri'nde 15 farklı kategoriden eserler yarıştı.

Bir önceki yayınımızda The New York Times 2023'ün en iyi 10 kitabını seçtiğini paylaşmıştık. O yazımıza da buradan ulaşabilirsiniz. Şimdiden keyifli okumalar dileriz.

Bu yılda gerçekleştirilen Goodreads Okur Ödülleri'nde oylamada toplam 5.879.213 kişi oy kullandığı açıklandı. Bu sayı ile geçen yılki oylama sayısını da yaklaşık 100 bin oyla geçmeyi başardı.

Goodreads, kitap severlerin bir araya geldiği, kitap incelemeleri yazıp okuyabileceği, okuma listeleri oluşturabileceği ve kitapları arkadaşlarıyla paylaşabileceği bir sosyal medya platformudur. Goodreads'in temel amacı, okuma deneyimlerini paylaşarak kitap tutkunlarını birbirine bağlamak ve kitap önerileri üzerinden topluluk oluşturmaktır. Kullanıcılar, favori kitaplarını derecelendirebilir, kitaplar hakkında düşüncelerini paylaşabilir ve diğer okurların incelemelerini görebilir. 

Ayrıca, yazarlar ve yayınevleri de Goodreads üzerinde kitaplarını tanıtabilir ve okurlarıyla etkileşimde bulunabilirler. Goodreads, geniş bir veritabanına sahip olup, okurlara kitap önerileri sunarak kitap dünyasındaki çeşitliliği artırmayı amaçlar. Bu platform, kitaplarla ilgili etkileşimi artırmak ve kitapseverleri bir araya getirerek ortak bir okuma kültürü oluşturmayı hedeflemektedir.

Goodreads Okur Ödülleri Nedir?

Goodreads Okur Ödülleri, Goodreads adlı sosyal kitap inceleme ve öneri platformu tarafından her yıl düzenlenen bir kitap ödülü etkinliğidir. Bu ödüller, Goodreads platformunda kayıtlı milyonlarca okurun katılımıyla belirlenir. Her kategori, okurların en çok beğendiği kitapları içerir ve finalistler oylama sonucunda belirlenir.

Goodreads Okur Ödülleri, birçok farklı türdeki kitapları kapsar, bu da ödüllerin geniş bir okur kitlesi tarafından çeşitli ilgi alanlarına hitap ettiği anlamına gelir. Bu ödüller, yılın en popüler ve etkileyici kitaplarını belirleme açısından okurların sesini yücelten bir etkinlik olarak önem kazanmıştır.

2023 Goodreads Okur Ödülleri Kazananları

2023 Goodreads Okur Ödülleri'ni kazananları arasında birçok yetenekli yazar da yer almakta. Özellikle de bu yıl En İyi Anı ve Otobiyografi dalında Britney Spears göze çarptı. Okurların seçimiyle bu kitaplar, 2023'ün en iyileri olarak öne çıkıyor.



En İyi Kurgu
Kazanan: Yellowface – R.F. Kuang 

En İyi Fantastik Kurgu
Kazanan: Hell Bent – Leigh Bardugo 

En İyi Bilimkurgu 
Kazanan: In the Lives of Puppets – T.J. Klune 

En İyi Korku 
Kazanan: Holly – Stephen King 

En İyi Gizem ve Gerilim 
Kazanan: The Housemaid’s Secret – Freida McFadden 

En İyi İlk Roman 
Kazanan: Weyward – Emilia Hart 

En İyi Tarihi Kurgu 
Kazanan: Weyward – Emilia Hart 

En İyi Tarih ve Biyografi Kitabı 
Kazanan: The Wager: A Tale of Shipwreck, Mutiny and Murder – David Grann 

En İyi Anı ve Otobiyografi 
Kazanan: The Woman in Me – Britney Spears 

En İyi Kurgu Dışı 
Kazanan: Poverty, by America – Matthew Desmond 

En İyi Genç Yetişkin Kurgusu 
Kazanan: Check & Mate – Ali Hazelwood 

En İyi Genç Yetişkin Kurgusu / Fantastik 
Kazanan: Divine Rivals – Rebecca Ross 

En İyi Romantik Kurgu 
Kazanan: Happy Place – Emily Henry

Peki 2023 Goodreads Okur Ödülleri kazananları hakkında neler düşünüyorsunuz? Kazananlar listesinde olmasını istediğiniz farklı bir yazar mıydı? Sizce bu kitaplardan hangisi Türkçeye çevrilir? Yorumlarda buluşalım!

11 Aralık 2023 Pazartesi

The New York Times 2023'ün En İyi 10 Kitabını Seçti!

Aralık 11, 2023 2

2023 yılının son haftalarını yaşadığımız şu günlerde The New York Times, 2023 yılının en iyi 10 kitabını seçti.

Günümüzde, birbirinden değerli eserlerin okuyucularla buluştuğu bir çağda, "Yılın Kitabı" seçimi, edebi dünyada büyük bir öneme sahiptir. Her yıl, birçok yayınevi tarafından yayımlanan yüzlerce kitap arasından sıyrılan, okuyucuları etkileyen ve derin düşüncelere sevk eden bir eser, yılın en dikkat çeken kitabı olarak belirlenir. Ancak, bu seçimde sübjektif etkenlerin de önemli bir rol oynadığını unutmamak gerekir.

Öncelikle yılın kitabını belirlemek, okuma dünyasının zenginliğini ve çeşitliliğini bir araya getirmek adına önemli bir adımdır. Her türden eserin kendine özgü bir lezzeti olduğu gibi, okuyucuların zevkleri de birbirinden farklıdır. Bu çeşitlilik içinde, yılın kitabını seçerken dikkate alınması gereken birkaç önemli kriter bulunmaktadır.

The New York Times 2023 Yılının En İyi 10 Kitabı

The New York Times, 2023 yılı için en iyi 10 kitabını seçerek okuyucularıyla paylaştı. Bu yılın seçkisinde beş kurmaca, beş kurgu dışı eser yer alıyor. 2023'ün en iyi 10 kitabının sıralaması ise şöyle:

  1. The Bee Sting - Paul Murray
  2. Chain-Gang All-Stars - Adjei-Brenyah
  3. Eastboung - Maylis de Kerangal
  4. The Fraud - Zadie Smith
  5. North Woods - Daniel Mason
  6. The Best Minds - Jonathan Rosen
  7. Bottoms Up And The Devil Laughs - Kerry Howley
  8. Fire Weather - John Vaillant
  9. Master Slave Husband Wife - Ilyon Woo
  10. Some People Need Killing - Patricia Evangelista

Bu listede yer alan yılın kitabı seçiminde okuyucu kitlesinin de payının büyük olduğunu unutmamak gerekir. Okuyucular, sosyal medya platformlarında ve çeşitli forumlarda eserleri değerlendirir, yorumlar yapar ve kendi favorilerini belirlerler. Bu nedenle, kitapseverlerin beğenileri ve önerileri, yılın kitabı seçiminde önemli bir rehber olabilir.

Yılın Kitabı Nasıl Seçilmektedir?

Öncelikle, yılın kitabı seçiminde eserin kalitesi ve estetik değeri büyük bir etken olarak karşımıza çıkar. İyi bir kitap, sadece konusuyla değil, dil ve anlatım gücüyle de okuyucuyu etkilemelidir. Bu bağlamda, dilin sade ve etkili kullanımı, okuyucuyu sürükleyen bir hikaye anlatımı ve derinlikli karakterler, bir kitabı yılın en iyisi yapabilecek unsurlardır.

Bunun yanı sıra, yılın kitabı seçiminde toplumsal ve kültürel etkileri de göz önünde bulundurmak önemlidir. Okuyucular, eserin çağdaş konulara duyarlılık gösterip göstermediğini ve toplumsal olaylara nasıl bir bakış açısı getirdiğini değerlendirirler. Bu açıdan zengin bir içeriğe sahip olan eserler, yılın kitabı seçiminde öne çıkar.

Yılın kitabı seçimi, edebiyat dünyasının zenginliğini ve okuma alışkanlıklarımızı şekillendiren bir faktördür. Ancak, herkesin beğeni ve tercihleri farklı olduğu için, asıl önemli olanın kişisel zevklere uygun bir eser bulmak olduğunu unutmamak gerekir. Her kitap, bir yolculuk ve keşiftir. Okuyucular, bu yolculuğun keyfini çıkarmak için kendi tercihleri doğrultusunda kitaplar seçmeli ve yılın kitabını kendi iç dünyalarında belirlemelidirler.

Peki size göre 2023 yılının en iyi kitapları nelerdir? 2023 yılı kitap okuma açısından nasıl geçti? The New York Times'in sıralamasını nasıl buldunuz? Yorumlarda buluşalım!

10 Aralık 2023 Pazar

Ardında Bıraktığın Kadın | Jojo Moyes

Aralık 10, 2023 0

Herkese yeniden merhaba! Aralık ayında okuduğumuz ilk kitabı sizlerle paylaşıyoruz. Geçen hafta paylaştığımız Paris'te Balayı'nın devam ve final romanı olan Ardında Bıraktığın Kadın, Jojo Moyes'in sevilen romanlarından.

Jojo Moyes denildi mi akla ilk olarak Senden Önce Ben ve Senden Sonra Ben gelir. Ama buna ek olarak Paris'te Balayı ve devam kitabı Ardında Bıraktığın Kadın rahatlıkla eklenebilir. Sayfa sayısı olarak ilk kitaba nazaran kalın olan Ardında Bıraktığın Kadın, bizce serinin açık ara en iyi romanı.

Detaylara geçmeden önce aramızda bu seriyi okuyanlar varsa aşağıdaki yorumlar bölümünden bizlere düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz. O zaman geçelim bu Aralık ayının ilk kitabına!

Ardında Bıraktığın Kadın Romanının Konusu

Ardında bıraktığın kadını hatırlıyor musun? Paris'te Balayı devam ediyor...

Genç ve güzel Sophie, savaşa giden ressam kocası Édouard'ın yokluğunda ailesini ne pahasına olursa olsun korumaya kararlıdır. Ancak işlettikleri otel bir Alman komutan ile askerlerine hizmet vermek zorunda bırakıldığında huzurlu evleri, korku ve gerilimin yuvası haline gelir. Ve tehlikeli Alman komutan, Sophie'nin büyüleyici tablosuna tutkuyla bakmaya başladığında artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı anlaşılır.

Neredeyse bir yüz yıl sonra Sophie'nin göz alıcı tablosu Liv Halston'ın evinde asılı durmaktadır. Ölen kocasının hediyesi olan bu tablo, Liv için tüm anılarını gömdüğü bir hazine gibidir. Ancak şans eseri tablonun karanlık geçmişi gün yüzüne çıktığında Liv'in hayatı bir kez daha alt üst olmanın eşiğine gelir.

Tatlı acı romanların ustası Jojo Moyes büyük aşk hikâyelerini en karanlık noktalarıyla ele alırken okuyucusuna alışılmış mutlu sonlardan çok daha fazlasını sunuyor. (Entertainment Weekly)

Ardında Bıraktığın Kadın... Ne pahasına olursa olsun sevdikleri için mücadele etmekten asla vazgeçmeyenlerin öyküsü.

Göz Alıcı Tablo, Derin Hikaye...

Romanları 46 dile çevrilen ve milyonlarca kişiye ulaşan Jojo Moyes, Birinci Dünya Savaşı'ndan günümüze uzanan unutulmaz bir aşkı ilmek ilmek dokuyor. Liv ve Sophie, ayrı yüzyıllardan bu iki kadın, bedeli ne olursa olsun sevdikleri için savaşacaklardır.

Ardında Bıraktığın Kadın romanına dair yorumlarımız ise şöyle: Serinin yukarıda da bahsettiğimiz gibi en iyi romanı. Serinin ilk kitabı dediğimiz gibi bir giriş romanı. O romanda bize kalırsa tek eksik kısa olmasıydı. Çünkü siz de eğer seriyi okursanız ikinci romanın ne kadar kalın olduğunu göreceksiniz. 

Ama konusu itibariyle çok dokunaklı bir hikaye anlatıyor Jojo Moyes. Özellikle de Moyes için klasikleşmiş olan farklı yüzyıllarda geçen hikayeleri anlatma konusunda çok başarılı. Roman boyunca Liv ve Sophie'nin maceralarına ortak oluyorsunuz. Ayrıca iki karakterin farklı yüzyıllarda geçen, bedeli ne olursa olsun sevdikleri için savaşan güçlü kadınları okuyorsunuz.

Şimdiden seriyi okuyacaklara keyifli okumalar dileriz. Yorumlarınızı da çok merak ediyoruz. Aşağıdaki yorumlar bölümünden eğer seriyi okuyanlar varsa düşüncelerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz.

Jojo Moyes Kimdir?

1969 Londra, İngiltere doğumlu olan Jojo Moyes yazarlık kariyerinde zirveye Senden Önce Ben romanı ile ulaştı. 

Yazarlık kariyerine 2002 yılında yayınladığı Sheltering Rain romanı ile başlayan ve o tarihten sonra bir çok esere imza atan ünlü yazar, Türk okuyucuları ile en çok satan romanı olan Senden Önce Ben ve Senden Sonra Ben ile buluşmuştur.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de büyük beğeni toplayan kitaptan sonra Jojo Moyes'in Sevgilimden Son Mektup romanı da Türkçeye çevrilmiştir.

Peki siz hangi Jojo Moyes romanını daha çok beğeniyorsunuz? Ardında Bıraktığın Kadın'ı okumuş muydunuz? Okuduysanız seri hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bazen hayat, adım atarken önümüze çıkan engellerden ibaret olabiliyordu. Bazen de körü körüne bir şeyin peşine gitmekti.


Ardında bıraktığın kadın artık gülümsüyor...


Benim için hayatta kal. Ben senin için kalıyorum.


... ama dışarıda gördüklerimizi bir bilsen. Kimse kazanmıyor aslında. Böyle bir savaştan kimse kazançlı çıkmaz.


Korkusuzca yaşamanın ne demek olduğunu hatırlamıyorum.


Bu çılgınlıklar alemine sen benim çoban yıldızımsın.


Sana söz veriyorum, döndüğün zaman yine bu portredeki kız olacağım Édouard.



6 Aralık 2023 Çarşamba

Paris'te Balayı | Jojo Moyes

Aralık 06, 2023 6

Herkese yeniden merhaba! Bugün çok güzel bir hikayeyi daha doğrusu serinin ilk kitabını sizlerle paylaşacağız. Jojo Moyes hayranları, bu seriyi kaçırmasın, bizden söylemesi!

Jojo Moyes denildi mi akla ilk olarak Senden Önce Ben ve Senden Sonra Ben gelir. Ama buna ek olarak Paris'te Balayı ve devam kitabı Ardında Bıraktığın Kadın rahatlıkla eklenebilir. 

Bugün serinin ilk kitabını sizlerle paylaşıyor olacağız. Serinin devam kitabı Ardında Bıraktığın Kadın'ı ise yakında sizlerle olacak. Öyleyse bu güzel seriyi gelin birlikte inceleyelim!

Paris'te Balayı Romanının Konusu

Jojo Moyes'in merakla beklenen kitabı Ardında Bıraktığın Kadınla tanışmak için küçük bir başlangıç kitabı diyebiliriz.

Âşıklar şehri Paris'te yeni evli iki çift... Genç ve güzel Liv, 2002 yılında zengin ve çekici bir mimar olan David ile evlenir. Rüya gibi bir balayı geçirme hayaliyle Paris'e gelseler de beklenmedik bir sorun evliliklerini daha ilk günden sorgulamalarına yol açar. Acaba aralarındaki büyük aşk onları bir arada tutmaya yetecek midir? 

1900'lerin başında ünlenen ressam Édouard Lefèvre, tabloları için kendisine modellik yapan Sophie'ye âşık olur. Bir kadına bağlanmayı daha önce asla aklından geçirmemiş olsa da Sophie'nin, hayatının kadını olduğuna inanıp ona evlenme teklif eder. Ancak genç Sophie kısa bir süre sonra evlilik hayatının beklediğinden çok daha farklı olduğunu, aşkı için büyük fedakârlıklarda bulunması gerektiğini anlar. 

Farklı yüzyıllarda yaşanan kadın erkek ilişkilerini, sevgiyi ve evliliği anlatan Paris'te Balayı, büyük aşkların ölümsüz olduğunu kanıtlıyor.

Hikaye Ardında Bıraktığın Kadın'la Devam Ediyor!

Evet, burası çok önemli. Paris'te Balayı'nı alırken maalesef yeterli açıklama olmadığı için seri bir kitap olduğu pek de anlaşılmıyor. Bundan dolayı da okurlar sadece ilk kitabı ya da ikinci kitabı alıyor ve hikaye tam olarak anlaşılmıyor. Şimdiden sizleri eğer seriyi okumak isterseniz bilgilendirmek istedik.

Serinin sıralaması da; ilk kitap Paris'te Balayı ikinci ve serinin son kitabı da Ardında Bıraktığın Kadın. Özellikle kitabı okumak isteyenler bu bilgiyi not almalarında fayda var.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bu yazımızın ardından serinin final kitabı olan Ardında Bıraktığın Kadın'ı sizlerle birlikte inceleyeceğiz.

Tatlı acı romanların ustası Jojo Moyes büyük aşk hikâyelerini en karanlık noktalarıyla ele alırken okuyucusuna alışılmış mutlu sonlardan çok daha fazlasını sunuyor. (Entertainment Weekly)

Paris'te Balayı'na dair yorumlarımız ise şöyle: Kitap 144 sayfa olduğundan dolayı çok hızlı bir şekilde bitiyor. Açıkçası yazarın son anda karar verdiğini düşünüyoruz. Çünkü ikinci kitap absürt bir şekilde 512 sayfa. Serinin beğenilmesinin sebebi de kesinlikle ikinci kitap. Ayrıyeten Paris'te Balayı'nda bir giriş var ama karakterler tam anlamıyla anlatılmıyor. Ama serinin ikinci kitabı Ardında Bıraktığın Kadın'da karakterlerin dünyalarına daha yakından şahit oluyoruz. Bundan dolayı serinin ikinci kitabı ilk kitaba oranla daha başarılı diyebiliriz.

Her şeyi bir kenara bırakırsak yine de seri çok başarılı. Şimdiden okuyacaklara keyifli okumalar dileriz. Yorumlarınızı da çok merak ediyoruz. Aşağıdaki yorumlar bölümünden eğer seriyi okuyanlar varsa düşüncelerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz.

Jojo Moyes Kimdir?

1969 Londra, İngiltere doğumlu olan Jojo Moyes yazarlık kariyerinde zirveye Senden Önce Ben romanı ile ulaştı.

Yazarlık kariyerine 2002 yılında yayınladığı Sheltering Rain romanı ile başlayan ve o tarihten sonra bir çok esere imza atan ünlü yazar, Türk okuyucuları ile en çok satan romanı olan Senden Önce Ben ve Senden Sonra Ben ile buluşmuştur.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de büyük beğeni toplayan kitaptan sonra Jojo Moyes'in Sevgilimden Son Mektup romanı da Türkçeye çevrilmiştir.

Peki siz hangi Jojo Moyes romanını daha çok beğeniyorsunuz? Paris'te Balayı'nı okumuş muydunuz? Okuduysanız seri hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Resimlerinde, gözlerinde gördüğüm yansıma beni büyülemişti.


Ben seni tanıyana kadar mutluluğun anlamını bilmiyordum.


İyi günde ve kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, yoksullukta ve bollukta, ölüm bizi ayırana kadar...


Sevdiğin işi yaparak para kazanabilmek dünyanın en büyük nimetlerinden biri bana göre.


Bazı tutkular gerçekten de karşı konulamayacak kadar büyüktü.


Onu öptüm ve öpücüğümün onu tüm kalbimle sevdiğimi, ondan önce hayatımın ne kadar tatsız ve renksiz olduğunu, onsuz  bir geleceğin ise karanlık ve korkunç olduğunu göstermesini diledim.



3 Aralık 2023 Pazar

Beyza Alkoç’un Romanı 3391 Kilometre Beyazperdede!

Aralık 03, 2023 6

Beyza Alkoç'un çok okunan romanı 3391 Kilometre vizyona giriyor! 3391 Km, Beyza Alkoç'un aynı isimli kitabından sinemaya uyarlanıyor. Derya Pınar Ak ve Haktan Zavlak'ın başrollerini paylaştığı ve 12 Ocak tarihinde vizyona girecek filmin ilk fragmanı yayınlandı.

Kitabı okuyanların heyecanla beklediği film, yakında izleyiciyle buluşacak. Bu güzel haberin ardından 3391 Kilometre okurları dört gözle 12 Ocak tarihini beklemeye başladılar.

3391 Kilometre okurları filmle ilgili detayları yayınlanan fragmanla izlemeye başladılar. Fragmanda kitapla ilgili detayların yer almasıyla birçok okur tarafından ilgiyle karşılandı.

Yazdığı kitaplarla beğeni toplayan genç yazar Beyza Alkoç, 2018 yılında çıkan 3391 Kilometre ile kendinden söz ettirmişti. Yazar 3391 Kilometre kitabıyla, dünyanın en yüce duygusu olan aşkın önünde engellerin nasıl diz çöktüğünü bir kez daha okuyucuya gösteriyor. Başka şehirlerde yaşayan iki sevgilinin konu edildiği kitap, sevginin koşulsuzluğunu herkese kanıtlamaya geliyor!

3391 Kilometre 12 Ocak'ta Vizyonda!

Okuyanların heyecanla beklediği film 3391 Kilometre 12 Ocak'ta izleyiciyle buluşacak. Başrollerini Derya Pınar Ak ve Haktan Zavlak'ın paylaşacağı film bir "uzak mesafe ilişkisini" konu alıyor. Filmin yönetmeni Deniz Enyüksek, senaristliği de Fulya Özcan üstleniyor.

Seni görmem için yanımda olmana gerek yok. Gözlerim kapalıyken de görebiliyorum seni. Zaten seni gözlerim kapalıyken görebiliyorum sadece...

Bu hikaye, uzak bir ilişkinin hikayesi! Birbirlerini görmeden ve duymadan, aylar boyunca gece gündüz konuşan; birbirlerine bu kadar uzak, ama bir o kadar da yakın olan; aralarına giren onca kilometreye rağmen birbirlerine aşık iki insanın hikayesi!

3391 Kilometre Romanın Konusu Nedir?

Hiç Görmediğiniz Birine Aşık Olabilir Misiniz?

Uğruna nice hayatlar adanan, adına destanlar yazılan aşk... Mecnun'a çölleri aştıran, Ferhat'a dağları deldiren bu kadim duygunun önünde ne durabilir? 3391 Kilometre, söz konusu aşk olduğunda engellerin nasıl ortadan kalktığını gözler önüne seriyor. Eser, iki gencin sımsıcak hikayesiyle yürekleri ısıtıyor. Dokunmadan hissetmeyi, bakmadan görmeyi mümkün hale getiren aşkta imkansız diye bir şey olmadığını bir kez daha kanıtlıyor. 3391 Kilometre ile aşkı iliklerinize kadar hissetmeye hazır olun!

Bir gece yarısı gelen mesaj, mesafeleri hiçe sayan sımsıcak bir aşkın kapılarını ardına kadar açıyor: "Uyu artık!" 3391 Kilometre, birbirinden kilometrelerce uzakta olmalarına rağmen sevginin güçlü bağını yüreklerinde hisseden iki gencin hikayesini okuyucuyla buluşturuyor. Kitap, Fransa'da yaşayan Ege ile İzmir'de yaşayan İzmir'in sosyal medyada tanışmasının ardından yaşadıkları aşkı anlatıyor. Ege ile İzmir, birbirlerine kilometrelerce uzakken yaşadıkları ilişki ile aşkın koşul gözetmeksizin yürekte yer edinebildiğini bir kez daha gösteriyor.

Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, asla aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce denizlerce adalarca şehirlerce uzakta olan bir insana aşık olur muydunuz?

3391 Kilometre'yi okurken, Ege ve İzmir ile birlikte aşık olacak, özlem duyacak ve sevginin gücünü hissedeceğiniz büyülü bir yolculuğa çıkacaksınız. Okuyan herkesin şiddetle tavsiye ettiği bu kitabı hemen sepetinize ekleyin, siz de bu aşkın mesafeleri aşan gücüne şahitlik edin!

Beyza Alkoç Kimdir?

Yazıya olan yeteneği küçük yaşlardan itibaren öne çıkan Beyza Alkoç, yazmaya tiyatro oyunları ve romanlar kaleme alarak başladı.

Önceleri bir sosyal medya platformunda yazan Alkoç, elde ettiği başarıyla kendisine hatırı sayılır miktarda okuyucu kitlesi oluşturmayı başardı. Ardından 2015'te ilk kitabı olan Asansör'ü yayımladı. 

Kısa süre içerisinde Karantina, Karantina: İkinci Perde, Sınır ve Sınırsız kitaplarını da yayımlayan yazar, bu defa 3391 Kilometre'yi okuyucuyla buluşturdu.

Peki siz 3391 Kilometre romanından uyarlanan film için heyecanlı mısınız? 3391 Kilometre'yi daha önce okumuş muydunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bir Ölünün Defteri | Halit Ziya Uşaklıgil

Aralık 03, 2023 2

Meşhur Aşkı-ı Memnu'nun yazarından bambaşka bir hikaye... Bir Ölünün Defteri sizi hem etkileyecek hem de tarihin önemli yıllarına şahit olacaksınız.

Kasım ayında okuduğumuz kitaplar arasında yer alan Bir Ölünün Defteri'ni sizlerle birlikte detaylıca inceleyeceğiz. Konumuz Kitap okurları olarak güzel bir ayı tamamlamış olduk. Şimdiden herkese Aralık ayı için keyifli okumalar dileriz.

Kitabımıza geçmeden önce eğer aramızda Halit Ziya Uşaklıgil'in Bir Ölünün Defteri'ni okuyanlar varsa aşağıdaki yorumlar bölümünden bizlerle düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

Bir Ölünün Defteri Konusu Nedir?

Beylerbeyi'nin denize nazır yalılarından biri... Yağmurlu bir ekim ayı gecesi... Etraf sessizlik içinde... Ancak ince bir yağmurun, rıhtımın taşlarına, pencerelerin camlarına temasından doğan hayal okşayıcı nağmeleri devam ediyor.

Halit Ziya, ilk dönem romanlarından Bir Ölünün Defteri ile Servet-i Fünûn kapısını aralamıştır. 1890 yılında tefrika edildikten kısa bir süre sonra yayınlanan ve 1943 yılında da sadeleştirilerek tekrar basılan romanda Halit Ziya ümitsiz bir aşkın hikâyesini anlatır.

Halit Ziya Uşaklıgil'in İzmir dönemi romanlarından olan Bir Ölünün Defteri, aynı zamanda Servet-i Fünun dönemi romanını müjdeleyen bir örnek olması bakımından önem taşımaktadır. Romanda iki erkek ve bir genç kız arasındaki aşk ilişkisi ve bu durumun yarattığı trajik durum söz konusu edilmiştir.

Beklenmedik bir ölüm. Yazı masasının çekmecesinde siyah bir anı defteri. Ve bu defter, o güne kadar herkesçe bilindiği sanılan bir yaşamın aslında gizlerle örülü olduğunu anlatmaya hazırlanıyordu...

Nigar, Vecdi ve Hüsam arasında olup bitenleri bir defter sayesinde öğreniyoruz. Artık hayatta olmayan birine ait satırları okurken, hem Servet-i Fünûn'un ayak seslerini duyar hem de dostlukla aşk arasında kalan biriyle duygudaş olursunuz.


Tarihe Tanıklık Eden Roman: Bir Ölünün Defteri

Bir Ölünün Defteri, üçlü bir aşk ilişkisini konu almakla beraber 93 Harbi'nin izlerini de taşımaktadır. Eser, roman tekniği açısından yazarın önceki romanlarından farklı bir teknikle yazılmıştır. Okuyucu bütün olup biteni bir hatıra defteri aracığıyla öğrenmektedir. Bu sayede anlatıcı, okuyucuya gizemli bir şekilde seslenip onun eline bir hatıra defteri vermiş, okuyucu ile hikâyeyi ve hikâyenin karakterlerini baş başa bırakmıştır.

Halit Ziya, basit ve kaba romancılığa son verdi. Kahramanlarının ihtiras ve duygularını tahlil etmeyi, onları muhitleri içinde göstermeyi esas gaye bilerek sanatkârane bir üslup ile Türk dilinde hakiki garplı romanı o yarattı. (Mehmet Kaplan)

Eser, Hizmet gazetesinde tefrika edildikten sonra 1892 ve 1896 yıllarında eski yazıyla iki baskı yapmış ve 1943 yılında da bizzat yazarı tarafından sadeleştirilerek yayımlanmıştır. Elinizdeki kitap hazırlanırken bu baskı esas alınmış, günümüzde kullanılmayan veya az kullanılan kelimelerin anlamları dipnotlarda verilmiştir.

Kitap yorumumuza gelecek olursak Halit Ziya Uşaklıgil'in en sade romanı diyebiliriz. Bir oturuşta bitirebileceğiniz klasik eser. Karakterler, hikaye tarihe tanıklık ediyor. Ayrıca roman o kadar etkileyici bir dille yazılmış ki okurken bazı bölümlerde duygu yoğunluğu yaşayabiliyorsunuz. Eğer klasik ve ağır olmayan bir eser okumak istiyorsanız kesinlikle Bir Ölünün Defteri'ni okumalısınız.

Halit Ziya Uşaklıgil Kimdir?

Halit Ziya Uşaklıgil (1866-1945), Türk edebiyatının önemli yazarlarından biridir. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında edebi çalışmalarını sürdürmüştür. Edebiyat hayatına Servet-i Fünun dergisi çevresinde başlamış ve bu dönemin önde gelen yazarları arasında yer almıştır.

Halit Ziya Uşaklıgil, roman, hikaye, makale ve deneme gibi farklı türlerde eserler vermiştir. Eserlerinde genellikle toplumsal konulara odaklanmış, modernleşme ve batılılaşma çabalarını ele almıştır. "Mai ve Siyah" adlı romanı, onun en önemli eserlerinden biridir. Bu roman, aşk, modernleşme ve çatışma gibi temalara odaklanarak dönemin toplumsal değişimlerini yansıtmaktadır.

Halit Ziya Uşaklıgil, Türk edebiyatına katkılarıyla tanınan bir yazar olmanın yanı sıra, Türk romanının gelişimine de önemli bir etki yapmıştır. Eserleri, edebiyatımızda realizm akımının öncülerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Peki Bir Ölünün Defteri'ni daha önce okumuş muydunuz? "Halit Ziya Uşaklıgil" denilince aklınıza gelen ilk kitap hangisidir? Yorumlarda buluşalım!

Bazı olaylar önceki duygusal sözleri alıkoyar.


Hayat... O daima odur; hükümsüz, neticesiz bir rüyadır.


Ölüm, egemenlik hakkını kullanıyordu.


Bu hatıra defteri sana o hastalığın sırrını anlatırken ben de onun kurbanı olmuş olacağım.


Ciddi ıstıraplar o kadar azamet ve yüceliğe sahiptirler ki en kayıtsız insanlara bile saygı telkin eder.


Bir hayatı eline alarak kemiren zalim bir hastalıktan kurtaracak olan; ne bir kelebeğin kanatlarına binerek uçan fikirlerdir ne de geceleri hülyalarını yıldızlarda takip eden gözler! Bir neşterin ucunda bağlı olan deva, bilmem ki bir kafiyenin bir hecesine bağlı olan ahenkte var mıdır?


Meçhul bir rüzgâr insanları meçhul bir ufka sevk ediyor; bugün deniz sakindir, oysa yarın fırtına tehlikesi söz konusu olabilir.


Sevmek, sevilmek... Bu iki hayal içinde zaman hızla geçip gidiyordu.


Umutsuzluğun cesareti kadar umudun da zaafı vardır.


İnsanların hayatı ancak mutlulukla güzelleştiği hâlde, onu mahvetmeye nasıl da küçük bir şey sebep olabiliyor.


Bu sessizliğe, bu yalnızlığa hayat vermek için sadece senin varlığın yeterdi.


İstikbal meraklı bir kitaba benzer. İnsan her yaprağını çevirdikçe bir merak hissi duyar, bizim çevirmek üzere bulunduğumuz yapraksa önemli bir sır saklıyordu.


Her akşam ben böyle o tablonun karşısında şaşkın bir şekilde dururdum. Bu seyredişte her zaman bir hüzün vardı; o hüzün benim için artık bir ruh gıdası olmuştu.



Tüm telif hakları Konumuz Kitap web sayfasına aittir. İzinsiz hiçbir şey kopyalanamaz, yayınlanamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.