30 Haziran 2023 Cuma

İlham Veren Bir Mücadele: Bir Kimya Meselesi

Haziran 30, 2023 6

Amazon ve New York Times Bestseller listelerinde 55 haftadır zirvede olan Bir Kimya Meselesi, yayımlandığı tüm ülkelerde 1 numara olmaya devam ediyor.

Bonnie Garmus'un yeni çıkan romanı Bir Kimya Meselesi; kenara itilen, görmezden gelinen ve zamanının ötesinde doğan insanları merkezine alan olağanüstü roman Filiz Sarıalioğlu'nun çevirisiyle Altın Kitaplar Yayınevi'nden okurlara sunuldu.

Bonnie Garmus'un kaleme aldığı roman Bir Kimya Meselesi, 1960'lı yılların Amerika'sında karanlık bir düzene hapsedilmeye çalışılan bir kadının ilham veren mücadelesini keskin bir mizah anlayışıyla ele almaktadır.

Okurlar tarafından da ilgiyle karşılanan roman, ülkemizde de konuşulmaya devam ediyor. Özellikle de yazar Bonnie Garmus CNN TÜRK kanalına konuştu.

Umarım Elizabeth Zott Türk Kadınlara Hitap Ediyordur.

Geçtiğimiz günlerde CNN TÜRK'te yayınlanan röportajında Bonnie Garmus, romanının Türkçeye çevrilmesinden çok heyecanlandığını şöyle dile getirdi: "Türkiye’de yayınlanması beni çok heyecanlandırıyor. Birçok Türk okuyucudan geri bildirim aldım. İnsanların ne düşündüğünü öğrenmek çok hoş. Kitap 40 ülkede yayınlandı. İnsanlar karakterlerin evrensel olduğunu, bağlanabildiklerini söylüyor."

Devamında cinsiyetçilik ve kadın hakları üzerine yazan Garmus, kadın hakları konusunda "umduğumuz kadar yol alamadık" dedi. "Okuyucuların kitabı güncel olaylarla kıyaslaması beni çok etkiliyor. Aslına bakarsanız onca yıl geçmesine rağmen istediğimiz, umduğumuz kadar yol alamadık. Ama hala ilerleyebiliriz, ben de bunun olmasını umuyorum."

Kadınların Sesi Daha Fazla Duyulması Gerekir.

Yazar Bonnie Garmus ayrıca şunları da ekledi: "Kadınların topluma katacak çok fazla şeyi var. Nüfusun yüzde 51'ini oluşturuyoruz. Her yerde kadınların sesi daha fazla duyuluyor, yöneticilik pozisyonlarına geliyorlar çünkü ısrarla mücadele veriyorlar. İyileşme olacağından eminim, ama gidecek çok yolumuz var."

Bir Kimya Meselesi Dizi Oluyor. Başrolde Brie Larson Yer Alacak!

Evet, yanlış duymadınız. Bir Kimya Meselesi romanı diziye çevrildi. Ayrıca Oscar ödüllü Brie Larson da başrolde.

Yazar Garmus bu heyecan verici olay hakkında şunları dile getirdi: "Aslında kitap yayınlanmadan önce Hollywood'dan film ve dizi teklifleri geldi. Çok şaşırdım çünkü kitap yayınlanmamıştı bile. En nihayetinde bir firmayla anlaştım. Diziyi onlar hazırladı. Ben dahil olmadım. Senaryoyu yazmadım. Brie Larson projenin ilk başlarında yapımcı olarak katıldı. Oscar ödüllü bir ismin dahil olması beni çok heyecanlandırdı, çünkü bu çok zor. Kendisi beni aradı. Çok şanslı olduğumu düşünüyorum."

Bir Kimya Meselesi Konusuyla Okurseverlerin İlgisini Çekmeye Devam Ediyor

Bir Kimya Meselesi'nin konusu nedir diyenlere ise kitabın özeti şöyle:

Kimyager Elizabeth Zott'ı anlatmak için pek çok sıfat kullanılabilir ama "ortalama" bunlardan biri değil. Aslında o, hiçbir kadının ortalama olmadığını söyleme cesareti gösterenlerden biri. Üstelik bunu, 1960'larda bir araştırma enstitüsünde, tamamı erkeklerden oluşan ve eşitlik konusunda pek de bilimsel davranmayan bir ekiple çalışırken söylüyor. Ona itiraz etmeyen tek istisnaysa yalnız, zeki, kindarlığıyla ve Nobel adaylığıyla ünlü Calvin Evans. Calvin, Elizabeth’in her şeyine ama en çok da zekâsına âşık olmak üzere. Yani gerçek kimya sonuçlarını vermeye başlıyor.

Ama bilimde olduğu gibi hayatta da bazen asla tahmin edemeyeceğimiz şeyler olur. Böylece Elizabeth birkaç yıl sonra kendini bekâr bir anne ve televizyonda yayınlanan bir yemek programının isteksiz sunucusu olarak buluyor. Elizabeth'in seyircilerine bir çorba kaşığı asetik asit ile bir tutam sodyum klorürü karıştırmalarını önerdiği bu program büyük ses getiriyor. Ancak elbette Elizabeth herkesi mutlu edemiyor. Çünkü o, kadınlara sadece yemek yapmayı değil, statükoyu değiştirmek için ne yapmaları gerektiğini de öğretiyor.

Gülmekten kırıp geçiren mizahı, gözlem gücü ve göz kamaştırıcı karakterleriyle Bir Kimya Meselesi, en az başkahramanı Elizabeth Zott kadar kendine has ve capcanlı.

Kısacası Elizabeth kadınlara sadece yemek yapmayı değil, statükoyu değiştirmek için ne yapmaları gerektiğini de öğretiyor.

Nükteli, bazen komik, öfkeli ve çoğunlukla gerçeküstü. Erken feminizmin MADDE-22'si. (Stephen King)


Garmus'un ilk romanında, hayal kırıklığına uğramış bir kimyager, kendini devrimsel bir yemek programının başında buluyor. Bir kadının elindeki tek cephanenin genellikle mutfakla sınırlı olduğu ve Elizabeth Zott'ın statükoyu her seferinde bir yemekle altüst etmeye kararlı olduğu 1960'lara hoş geldiniz. (New York Times)


Yemek yapmak ciddi bir ilimdir. Hatta kimyadır.


Kadınlar evde, bebek doğurup halı temizliyor. Ev kadını olmak isteyenler bile yaptıkları işin tamamen yanlış anlaşıldığını görüyor.


Kadınlardan, evlendiklerinde eski adlarını kullanılmış arabalar gibi değiştirmelerinin, soyadlarını hatta bazen önadlarını bile kaybetmelerinin beklenmesini asla anlamıyorum.


Hayat insanın olumsuz sonuçlar olmadan tekrar tekrar deneyip yanılabileceği bir şey değildi, eninde sonunda mutlaka bir şeyler kırılıp dökülürdü.


Göremeyeceğin, dokunamayacağın, açıklayamayacağın ve değiştiremeyeceğin bir şeye inanmak, tam aksi şeye inanmaktan çok daha kolay.


Erkekler beş çocuklu ortalama bir annenin gün içinde verdiği en büyük kararın tırnaklarını hangi renge boyayacağı olduğunu sanıyor.


Sistemle uğraşma. Zekânla alt et.


Peki yukarıdaki hangi alıntıyı daha çok beğendiniz? Bir Kimya Meselesi'ni okumuş muydunuz? Eğer okuduysanız roman hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce dizisi nasıl olur, Brie Larson'un oyunculuğu diziye nasıl bir etki bırakır? Yorumlarda buluşalım!

26 Haziran 2023 Pazartesi

Korku | Stefan Zweig

Haziran 26, 2023 6

İhanet ve korku... Stefan Zweig'in kadın psikolojisine dair yazdığı en güçlü metinlerden biridir Korku.

Stefan Zweig'in 1913'te yazmaya başladığı ve 1920'de tamamladığı Korku, diğer eserlerinden çok farklı. Çünkü bu eserinde Zweig kadın zihnine ve duygularına dair en çarpıcı örnekleri biz okurlarına sunmuş.

Korku'yu okurken sadece bir kadının pişmanlığını değil onun bu pişmanlığıyla nasıl yaşamaya çalıştığını, etrafındaki insanlara dair değişen duygu çalkantılarına da şahit oluyoruz. Zweig'in en çok bilinen eserlerinden birisi olan Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'ndan daha çarpıcı nitelikte.

Tokluk açlık kadar tahrik edici olabilir...

Açıkçası kitaptaki bu cümle Zweig'in anlatmak istediğini kısaca özetliyor diyebiliriz. Zweig Korku'da anlatmak istediğini karakterler aracılığıyla çok net bir şekilde anlatmakta.

Korku, bir anne ve bir eş olarak burjuva hayatına saplanıp kalmış olan Irene Wagner'in hikayesini anlatmaktadır. Burjuva sınıfının bütün imkanlarına sahip ama hayatla barışamayan güzel ve alımlı Irene, genç bir müzisyenle tanışır. Evliliğinde mutludur ama karşı konulamaz biçimde müzisyeni hayatına dahil eder. Heyecan, tutku, beğenilme arzusu benliğini ele geçirir. 

Her şey yolunda giderken korkuyla tanışır Irene. Tanımadığı bir kadının tehdit ve şantajla üzerine saldığı bu yabancı duygu hayatını altüst eder. Kaçtıkça daha da bataklığa saplanır. Halbuki hiçbir kaçış, cezadan daha ağır değildir. Cezaya razı olmak, ruhu özgür bırakır, İrene bunu çok geç anlayacaktır. Çünkü Irene çok geçmeden bir türlü peşini bırakmayan bir korkunun ve suçluluk duygusunun pençesine düşecektir.

Korku ve Pişmanlık

Eser boyunca şu iki kelimeye odaklanıyoruz: korku ve pişmanlık. Hikayenin kahramanı Irene, hem yaptıklarının pişmanlığıyla hem de sırrının açığa çıkmasının verdiği korkuyla hayatı yaşanılmayacak hale gelmektedir. Irene yaptığı ihanetin sonucunda pişmanlığıyla baş etmek zorunda kalırken ne kadar düzenli bir hayatın ve güzel bir ailesinin olduğuna da geç fark edecektir. Açıkçası Korku'yu okurken ihanetin ve onun verdiği pişmanlık duygusunu en net biçimde Irene'de görüyoruz.

Korku'yu okurken en çok yakınacağınız şey hikayenin daha devam etmesi gerekliliği. Çünkü kitap tamı tamına 80 sayfa fakat hikaye sanki devam etmeliymiş gibi geliyor. Tadı bir nevi damağınızda kalıyor. Bir nevi korkuya ve pişmanlığa saplanıp kalıyorsunuz. Acaba Irene'nin bir sonraki hamlesi ne olacak, eşi Fritz bu ihaneti öğrenecek mi, aşık olduğu genç ve yakışıklı piyanisti hala sevmeye devam edecek mi?..

Kısacası Stefan Zweig, kadın ruhuna ve duygularına dair en gerçekçi yazarlardan birisi. Kitabı okurken bu hikayeyi Zweig'in yazdığına şaşırıyorsunuz çünkü kadın psikolojisini o kadar güzel yerleştiriyor ki yazarın bir kadın olması gerektiğini düşünüyorsunuz. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Korku, Zweig'in en başarılı eserlerinden birisi olmaya aday.

İçte tutulan gözyaşları akıtılanlardan daha acıtıcıdır.


Korku cezadan çok daha beterdir.


Yabancı bir yüze bakar gibi bakıyor, tanıdığı ama bir anda yabancılaşan...


Ancak şimdi kaybetmek üzereyken değerini anladığı onca şey, bu dünyaya aitti, bütün bunların nasıl da varlığının kopmaz birer parçası olduklarını şimdi hissediyordu.


Her şey ona “ben” diyordu; hayat yorgunu, umutsuz insan, baştan çıkarılan hizmetçi kız ve terk edilmiş çocuk, her biri kendi kaderi gibiydi.


Zamanında çoktan silindiği bir hata için cezalandırılabilir miydi insan?


Yarın, ne kadar yakın ve ne kadar sonsuzca uzaktı.


Tekrar teninin içine işleyip kanını tutuşturan okşayıcı sözcükler duymak nasıl da rahatlatıcıydı.


İnsanların yüzlerine baktı, hepsi yabancı geliyordu, her şey ölü, bir şekilde canlılığını yitirmiş görünüyordu.


Peki sizler Korku'yu okudunuz mu? Sizce yapılan bir ihanet affedilebilir mi? Irene'nin yaptığı en büyük yanlış nedir? Yorumlarda buluşalım!


23 Haziran 2023 Cuma

Çizgi Roman Okurlarına Eşsiz Bir Hikaye: Kalpsizler

Haziran 23, 2023 6

Genç Timaş'ın geçen günlerde duyurduğu çizgi romanı Kalpsizler okuyucularıyla buluştu. Geçtiğimiz günlerde lansmanıyla okurseverlerin ilgisini çekmişti. Çok geçmeden de çizgi roman raflardaki yerini aldı.

Yazar Kerilynn Wilson'un çizgi romanı Kalpsizler hem tasarımı hem de konusu okuyucuların ilgisini çekmeye devam ediyor.

Kalpsizler'in yazarı Kerilynn Wilson, sosyal medya hesaplarından romana dair paylaştığı görseller de gösteriyor ki çok güzel bir hikaye biz okurseverleri bekliyor.

Genç Timaş'ın duyurusuyla kitabı dört gözle bekleyen okurlar geçtiğimiz günlerde romana kavuştular. Ayrıca çizgi romana dair almadan önce detaylı incelemek isterseniz de Genç Timaş'ın web sayfasından "Tadımlık Oku" bölümünden göz atabilirsiniz.

Kalpsizler'in Konusu Nedir?

Olumsuz duyguları hissetmemek için tüm insanlığın kalplerini aldırdığı bir dünyada kalbi olan tek kişi siz olsaydınız ne yapardınız? Diğer insanlara uyum sağlamak için kalbinizi aldırmaya boyun eğer miydiniz yoksa kalbinizi her ne pahasına olursa olsun korur muydunuz?

Kısa bir süre önce Bilgin, kalbinizi aldırdığınızda tüm üzüntü, endişe ve öfkenin yok olduğunu keşfetti. Bu işlem iyi duyguları da bastırmasına rağmen çok geçmeden hastanenin kapısında kuyruklar oluşmaya başladı. June ise ailesi ve arkadaşları arasında, hatta okulda kalbini aldırmamış tek kişi. Üzerindeki baskı günde güne June, bir gün sokakta terk edilmiş bir kavanozun içinde bir kalp bulur ve bu kalple ablasını normale döndürmeyi umar.

Kalbini aldırmasına rağmen yeniden hissetmeye başlayan Max ile tanıştığında, June sandığından daha büyük bir sorun olduğunu anlar ve tüm insanlığı kurtarmak için maceraya atılır.

Ben de kalbimi sevdiğim insanları kurtarmak için veririm.


Peki sizler Kalpsizler'i okudunuz mu? Eğer okuduysanız çizgi romana dair düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar bölümünden bizlerle paylaşmayı unutmayın!

19 Haziran 2023 Pazartesi

Okyanusun ve Zamanın Ötesi: Sadece Rüzgar Bilir

Haziran 19, 2023 5

Büyüleyici yolculukların yaratıcısı Amy Harmon, Sadece Rüzgar Bilir'de okyanusların ve zamanın ötesine uzanan masalsı bir aşk hikâyesini anlatıyor.

Yabancı Yayınlarından 2021 yılında okurseverlerle buluşan Amy Harmon'un sevilen romanı Sadece Rüzgar Bilir'i sizlerle incelemek istedik. Hazır yaz gelmişken içimizi ısıtacak, okyanuslara uzanacak bir aşk hikayesi güzel olmaz mı? Cevabınız "Evet!" ise sıkı tutunun, okyanusları aşmaya gidiyoruz!

Öncelikle Sadece Rüzgar Bilir, TersyüzGözlerindeki CanavarGeçmişin İzinden gibi pek çok romanı dilimize çeviren Arzu Altınanıt'a da Konumuz Kitap ekibi olarak teşekkür ediyoruz. Biliyorsunuz ki her ne kadar romanı yazan yazar olsa da "ikinci yazar" olarak adlandırdığımız çevirmenlerin de romanlara katkısı yadsınamaz.

Okyanusun ve Zamanın Ötesi

Romanın başkahramanı Anne Gallagher, yıllarca İrlanda'ya dair hikâyeler dinlemiş ancak o masalsı ülkeye adımını bile atmamıştı. Büyükbabasının ölmeden hemen önce ona aile tarihi hakkında anlattıkları, artık köklerine kavuşma zamanının yaklaştığına işaretti. Fakat asıl çağrı başka bir yüzyıldan gelmekteydi.

1921 yılında savaşın eşiğindeki İrlanda, neler yaşanacağını çok iyi bilen biri için bile tekin bir yer sayılmazdı. Kendini birden hem çok tanıdık hem de bir o kadar yabancı insanlar arasında bulan Anne Gallagher, içine düştüğü zamanda yolunu bulmak zorundaydı. Çünkü bu düğümü çözebilecek tek kişi, henüz yaşamamış olandı.

Sadece Rüzgar Bilir hem İrlanda'nın bağımsızlaşma sürecini anlatan tarihi bir belgesel niteliğinde hem de kahramanların yaşamlarıyla birlikte zamanda yolculuk yapacağınız bir serüven.

Bırakalım da Hikâye Kendini Anlatsın!

Goodreads Choice Award ödüllerinde 2019 Yılının En İyi Tarihsel Kurgu Ödülü'nü kazanan Amy Harmon'un Sadece Rüzgar Bilir romanı o günden bugüne kadar okurseverlerin listelerinde yer almaya devam ediyor.

Amazon, Wall Street Journal ve Washington Post çoksatanı Sadece Rüzgar Bilir; siz okurseverleri bekliyor.

Büyüleyici ve uzun süre kalbinizden çıkmayacak bir roman. (Rhys Bowen)


Outlander hayranları bu kitabı asla kaçırmamalı. (Olivia Hawker)


Okyanusların ve zamanın ötesine uzanan masalsı bir aşk, tarihin etkileyici bir döneminde hayat buluyor. Amy Harmon'ın anlatımı o kadar güçlü ki bitirene kadar elinizden bırakamayacaksınız. (Helen Bryan)


Amy Harmon, usta kalemi sayesinde okurlarını büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor. 1921 yılında bağımsızlık mücadelesi veren İrlanda’nın hikâyesine destansı bir aşk sızıyor. (Tracey Gravis Graves)


Peki sizler Sadece Rüzgar Bilir'i okudunuz mu? Eğer okuduysanız romana dair düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar bölümünden bizlerle paylaşmayı unutmayın!

5 Haziran 2023 Pazartesi

Maviye Yolculuk: Kayıp Balina

Haziran 05, 2023 3

Son Ayı romanının ödüllü yazarı Hannah Gold'un büyüleyici kaleminden yepyeni bir maceraya hazır olun! Çünkü maviye doğru uzun bir yolculuğa çıkıyoruz. 

Hannah Gold'un ikinci romanı Kayıp Balina siz okurseverleri bekliyor. Yazarın ilk kitabı Son Ayı, tüm dünyada çok sevilen bir roman olmuştu. Hatta kitabın yayınlanışının üzerinden bir yıldan fazla zaman geçse bile hâlâ satış listelerinde kendine yer bulmakta. 

Romanlarının hem konusu hem de kapak tasarımları okuyucular tarafından büyük bir ilgiyle karşılanmaya devam ediyor. Hannah Gold'un ilk romanı olan Son Ayı ve ikinci romanı olan Kayıp Balina doğa ve hayvan sevgisini gerçekçi ve hissedilebilir bir dille anlatılıyor.

Bir balina ile iletişim kurabilmek nasıl hissettirirdi? Son Ayı romanı ile The Times, Sunday Times ve Daily Mail başta olmak üzere birçok yerde adından övgü ile bahsettiren Hannah Gold'un ikinci romanı Kayıp Balina, macera dolu bir okuma deneyimi sunuyor. 

Kayıp Balina'nın konusu ise şöyle özetleyebiliriz: On bir yaşındaki Rio, anneannesiyle yaşaması için California'ya gönderilir. Günlerini yalnız ve amaçsız bir hâlde geçirirken onu mutlu eden tek şey, yeni arkadaşı Marina ile birlikte çıktığı balina izleme turları olur. Rio, sıradan bir tur gününde, annesinin favori balinası olan Beyaz Gaga ile karşılaşır. Daha sonra Beyaz Gaga'nın izini kaybeden Rio, onu yeniden bulmak için boyundan büyük maceralara atılacaktır.

Onu gören yalnızca Rio oldu. Pruvanın ucundan yaklaşık üç metre uzakta, suyun altında saklanıyordu. Rio, tüm vücudunun donup kaldığını hissetti. Sanki onu balinaya bağlayan görünmez bir akım kendisini hareketsiz kılmış ve Rio, bir şekilde ona uzanıp onunla bağlantı kurabilecekmiş gibi. Gözlerinin önündeki balina son derece tanıdıktı. Beyaz Gaga!

Haziran ayı da gelmişken bu güzel iki romana vakit ayırmanızı tavsiye ederiz. Eğer aramızda okuyanlar varsa aşağıdaki yorumlar bölümünden kitap ile ilgili görüşlerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz.

Ayrıca Hannah Gold'un ilk romanı olan Son Ayı'yı merak edenler için "buraya" linki bırakıyoruz. Linke tıklayarak roman ile ilgili detaylı bilgilere sahip olabilirsiniz.

Doğa temalarını içinde barındıran, iyi işlenmiş, unutulmaz bir macera! (The Bookseller, Editör’ün Seçimi)


İnsanlar genellikle dünyadaki en kudretli varlıklar olduklarını düşünürler. Çoğu zaman öyleyiz de. Ancak okyanus biz gelmeden çok önce buradaydı ve biz ayrıldıktan çok sonra da burada olacak. Bunu hatırlamak her zaman iyidir.


Bazen doğru olanı yapmak için farklılıklarını bir kenara bırakman gerekir.


Ve o konuştuğunda insan, sanki dünyanın dönmeyi bırakıp onu dinlemesi gerektiğini hissediyordu.


Peki sizler Kayıp Balina'yı okudunuz mu? Eğer okuduysanız düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar bölümünden bizlerle paylaşmayı unutmayın!

Tüm telif hakları Konumuz Kitap web sayfasına aittir. İzinsiz hiçbir şey kopyalanamaz, yayınlanamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.