Ataerkil Toplumda Kadın Olmak | Zeynep Erdun
Konumuz Kitap
Temmuz 31, 2022
20
Herkese yeniden merhaba. Ağustos ayının ilk kitabını sizlerle paylaşıyorum. Açıkçası bu kitap geçen yazdan beri okunmayı bekliyordu. Malum sınav maratonuyla ilk kitap Kitap Avcısı'nı okuduktan sonra ikinci kitap Ataerkil Toplumda Kadın Olmak rafta kaldı diyebilirim.
Bu iki güzel kitabı bana Zeynep Erdun göndermişti. Kendisi hem bu iki güzel kitabı derleyen hem de Instagram'da çok güzel içerikler paylaşan bir bookstagram. İki kitapta da birçok kitapsever buluşup ya kendi hikayelerini ya da kendilerinin ürettiği hikayeleri bizlerle paylaşmış. Her bir yazarın bölümü apayrı bir tat, apayrı bir hayat deneyimi sunuyor. Okurken bir yandan da hayat deneyimi kazanmış oluyorsunuz. Bazı hikayeler yürek burksa da yaşanmışlıkları okumak insanı farklı hissettiriyor. Öyleyse Aterkil Toplumda Kadın Olmak bize neyi anlatıyor, konusu nedir öğrenelim.
Ataerkil bir toplum muyuz? Bu otoriteye bağlı bir sistemde mi yaşıyoruz? Eğer cevabınız ''evet'' ise bu kitabın sayfalarına, güçlü kalmaya çalışan her kadının elinin değmesi gerekiyor! Ataerkil Toplumda Kadın Olmak kız çocuklarına ve kadına yönelik geçmişten gelen olumsuz ve bağnaz tutumların gün yüzüne çıktığı bir proje kitabı. Kitaptaki hikayeler acı da olsa çoğu hikayenin sonu umut ile bağlanmış. Okurken göz yaşlarınızı tutamayabilirsiniz. Çünkü hikayeler ilk kitap Kitap Avcısı'na göre daha dokunaklı ve acı gerçeklerle donatılmış.
Kadınların isteyince neler başarabileceğini de okudum. Her ne kadar acı dolu bir yolculuk da olsa sonu umut dolu hikayelerle bağlanıyor. Özellikle dikkatimi çeken şey kadınlar hakkında oluşan daha doğrusu oluşmuş bir zihniyetin nesiller boyu devam etmesi. Kız çocukların daha okul yaşlarındayken okuldan alınıp görücü usulüyle evlendirilmesi, bağnaz tutumlarla kız çocuklarının okutulmaması... Kitaptaki en acı verici noktalar diyebilirim.
Zeynep Erdun: ''Bu kitaba elini süren her kadın; Şiddet görmüş, imkansızlıklara boyun eğmiş, eğitimini sadece kadın olduğu için tamamlayamamış her kadına kitap hediye etmiş olacak! Siz bu kitabı satın aldığınızda; kadın sığınma vakıflarındaki kadınlar, güvende ve kitaplarla kalacak! Yazarlarımız öyküleriyle hem sosyal sorumluluk projemize destek oldular hem de yaşanmış ve yaralanmış hayatları anlatarak birçok kadının sesi oldular. Böyle bir projeyi yönettiğimiz için çok gururluyuz.'' sözleriyle bu güzel projeyi biz okurlara sundu. Açıkçası kitabı oluşturan her bir yazara ayrı ayrı teşekkür etmek lazım. Çünkü gerçekten müthiş bir projeye dahil olmuşlar.
Kitap Ladin Yayınları'ndan çıkmış. Zaten ilgimi çeken ve bu güzel projeleri bizlere sunan bir yayınevi. Ayrıca belirtmem gerekirse kitabın basımı ve kapak tasarımı çok başarılı. Özellikle de ikinci kitabın dokusundaki farklılık çok güzel dizayn edilmiş. Kitabı okuyanların birçoğu özellikle de kapağın kaliteli olmasına dikkat çekmiş. Yorumlardan da anlaşılıyor ki okurlardan tam puanı almış kapak tasarımı konusunda.
Kitabı tüm seçkin kitabevlerinde satın alabilirsiniz. Ayrıca kitabın yazarlarına da ulaşarak kitabı temin edebilirsiniz. Ben yukarıda da bahsettiğim gibi RüyaKitap yani Zeynep Erdun'dan gelen güzel kargoyla kitabı temin ettim. Kendisine de tekrardan çok teşekkür ederim. Bu güzel kitabı okuyup sizlerle paylaşmaktan dolayı çok mutluyum. Çünkü özellikle de son yıllarda artan kadına şiddet ve kadını hor görme hat safhada. Her ne kadar benim bu kitabı okuyup sizlerle paylaşıp farkındalığı oluşturmaya çalışsam da bu çok küçük bir adım. Ama hep beraber bunu başarabilirsek, işte bu çok büyük bir adım olur. 21. yüzyıl diyoruz ama zihniyetimiz kaçıncı yüzyılda kaldığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Umarım bu kitabı okuyup en önemlisi de okutup ataerkil bir toplumun parçası olmaktan kaçınırız.
Sizlere aktaracaklarım bu kadardı. Zaten kitap birçok yazarın hikayeleriyle donatılmış. Ana konusu ortak ama farklı acı hikayelerle. Kitaplığınızda mutlaka bulunması hatta başköşede konumlandırılması gerektiğini düşünüyorum. Okuduğum çok özel bir kitaptı. Zaten fotoğraflardan da gördüğünüz gibi her bir satırı not aldım. Kitabın içeriğinde milyonlarca ana fikir var. Her bir cümleden aldığım alıntılar ders niteliğinde. Dediğim gibi okuyun, okutun.
İlk kitap Kitap Avcısı'na ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz. 55 öykü 55 hayat hikayesi... Kitap Avcısı'nda, kitapla tanışma maceralarını yazan, kendi yolculuklarında kitapları dost edinmiş ''kitap avcılarının'' yola çıkış hikâyelerini okuyacaksınız. Her hikayede kendinizden bir şeyler bulacağımız güzel bir kitap.
Peki sizler bu kitabı okudunuz mu? Eğer okuyanlar varsa kitap hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce ataerkil bir toplumu oluşturan ana unsur nedir? Yorumlarda tartışalım, olur mu?
O zaman kendinize çok iyi bakın, kitapla kalın!
Kadın kadının kurdu değildir, her zaman kadın kadının yurdudur.
Şiddet, ahlak seviyesi düşük erkeklere her zaman çekici gelmiştir.
'Töre' kurban aramaktan sıkılmayan bir canavardı.
Belki de dışarıya çiçek açan kadınlar içinde sayısız solmuş çiçek taşıyordu.
Haklı bir sebep uğruna yaşamıyor ki o sebep uğruna ölmenin büyüklüğünü hissedebilsin.
Bir sürü putun kol gezdiği bu çağda, anladım ki yaşamak için alışılmış bir eylemi tekrarlamak yetmiyor. Onlardan biri olmak gerekiyor.
Güzelim Feza'nın narin vücudu sallanıyordu tavandan aşağıya. Neden kimse engel olamadı bu olaya, sizce bu intihar mı yoksa intihara meylettirenlerin katliamları mı? Siz cevap verin, neden herkes susuyor. Neden kadına şiddeti savunanlar sessiz kalıyor fakat bu sessizlik savunma değildir unutmayın. Toplumun hayata bakış açısı değişmedikçe daha çok Feza'lar ölecek.
Toplumsal yasalar maddenin karşısında ezilmişti. Maddenin bunaltıcı güzelliği bir noktadan sonra insanı makineleştiriyordu.
Sabah sisi nasıl ki güneşin doğuşuna engel değil ise dikenli yollar da mucizelere ulaşmak için engel değildir.
Onun gözlerinin içine öyle bir baktım ki, bakamadığım günlere inat, canımı bedenimi yaktığı her saniyeye inat, korkmadan baktım.