16 Nisan 2023 Pazar

Haruki Murakami Yeni Romanını Duyurdu!

Nisan 16, 2023 4

Dünyaca ünlü yazar Haruki Murakami yeni romanını okurseverlerle buluşturdu. 

Japon yazar Murakami 6 yıl aradan sonra yeni romanını duyurdu. Romanın orijinal adı "Maçi to Sono Futaşika na Kabe" olan ve İngilizce adıyla da "The City and its Uncertain Walls" olan kitap Japonya'da raflardaki yerini çoktan almaya başladı. 

Haruki Murakami özellikle de edebiyat dünyasındaki ünüyle ve yankı uyandıran eserleriyle tanınmakta. Eserleri her geçen gün rekor kırmaya devam ederken bu yeni roman okurseverler tarafından ilgiyle karşılandı.

Kitabın ilk baskısı Japonya'da büyük bir ilgi toplamışken diğer ülkelerin de kitabın basımı nasıl yapılacağına dair bir merak mevcut. Şimdiye dek Murakami'nin eserleri 50 farklı dilde mevcut.

İlk Basımı 300 Bin Adet!

Evet, yanlış duymadınız. Kitabın ilk basımı 300 bin adet olarak belirlendi. Aynı zamanda basımın yanında elektronik baskısı da piyasaya beraber sürüldüğü belirtildi. Ayrıca kitap ile ilgili şu ana kadar bilinen tek şey ise tanıtım cümlesi oldu.

"O şehre gitmek zorundayım. Ne pahasına olursa olsun, oraya gitmeliyim."

Gizli bir arşivdeki "eski bir rüyanın" kilidinin açılıp uyanması gibi, mühürlenmiş bir hikâye derinlerde sessizce harekete geçiyor. Ruhunuzu sarsacak arılıkta %100 Murakami Dünyası.

2024 Yılının Yazında Türk Okuyucusuyla Buluşacak!

Haruki Murakami'nin romanlarının Türkçe çevirmeni olan Ali Volkan Erdemir'in yapmış olduğu röportajda, kitabın 2024 yılının yazında Türk okuyucuyla buluşacağını duyurdu.

Kitabın ismi hakkında da Ali Volkan Erdemir şunları söyledi: "Romanın Türkçe baskısı için ilk düşündüğüm ad, Şehir ve Onun Belirsiz Duvarları. Ancak çeviri ilerledikçe editör arkadaşım Handan Akdemir’le romanın nihai adı üzerine daha net bir karar veririz."

Ayrıca kitabın yaklaşık 550 sayfa olacağı ve romanın içeriği hakkında henüz detaylı bir bilginin olmadığını dile getirdi. En önemli soru ise Haruki Murakami'nin bu yeni romanı diğer romanlarıyla ne kadar bağlantılı olacağı konusu. İşte bu sır da 2024 yılında çözülecek.

Japonya'daki raflarda boy gösteren yeni roman basımıyla ve renk seçimleriyle dikkat çekiyor. Okuyucuların da en çok merak ettiği konu ülkemizdeki basımının nasıl olacağı. İşte bunu da bize zaman gösterecek.

Peki sizler neler düşünüyorsunuz? Haruki Murakami'nin yeni romanını merakla bekliyor musunuz? Sizce ülkemizdeki basımı nasıl olacak? Yorumlarda buluşalım!

Röportajın Detayları için Tıkla!

2 Nisan 2023 Pazar

Oğuz Aktürk'ün İlk Romanı: Kimlink

Nisan 02, 2023 16

Eğer sıkı bir 1000Kitap kullanıcı iseniz çoğunuz Oğuz Aktürk'ü daha doğrusu Distopikokur'u tanıyorsunuzdur. Hem 1000Kitap hem Instagram hem de YouTube gibi birçok mecradan içeriklerini paylaşan Oğuz Aktürk'ün ilk romanı Kimlink 1 Nisan 2023 tarihinde okurseverlerle buluştu!

Bu güzel haberi bizlerle paylaşan Aktürk'ün 1 Nisan gününe denk getirmesiyle de birçok okur tarafından ilk bakışta bir şaka olduğu zannedildi. Aktürk'ün bir sonraki paylaşımıyla da bunun bir şaka olmadığı ve gerçekten de kendi kitabının çıktığını bir kez daha okurlarıyla paylaşmış oldu.

Uzun zamandır kendisini takip ettiğimizden dolayı bu güzel haberi siz Konumuz Kitap okuyucularıyla da paylaşmak istedik. Açıkçası bu romanı seveceğinizden eminiz. Çünkü Kimlink bir üstopya romanı.

Sürpriz... Kitap Yazdım!

Çoğu okurun yukarıdaki yazıyı görüp iki üç defa okuduğuna yemin edebiliriz bence. Ayrıca kendisi hem gönderi olarak hem de video çekerek bu güzel haberi bizlere duyurdu. İşte Oğuz Aktürk'ün Kimlink duyurusu:

Bir süredir yazılıp çiziliyor. Konuyla ilgili konuşuluyor. Bana da her gün soruyorlar... Doğru mu değil mi? Değil desem de inanmıyorlar. Belki de haklılar. Sürpriz... İlk romanım Kimlink artık sizlerle!

Daha önce burada yüzlerce kitabın incelemesini yazarken bu kadar zorlanmamıştım ama ilk kitabım için duyduğum heyecanı da sizlerle paylaşmadan edemedim. Kimlink bir üstopya romanı. Yıllardır burada "distopikokur" ismini kullanmama bakmayın. Gerçek hayatta o kadar da "distopik" biri değilim aslında. O yüzden hayatta hem ütopya hem de distopyaların belli oranda yerinin olduğunu düşünüyorum. Ama beni ekranların ardından görebildiğiniz kadarıyla tanıyorsunuz elbette. Bu yüzden bu kitabı okurlarımla -yani sizlerle- bir tanışma fırsatı olarak görüyorum.

Her gün sosyal medya kullanıyoruz. Her günümüz teknolojiyle iç içe geçiyor. Size bunları yazarken bile teknolojiyi kullanarak ulaşabiliyorum. Teknoloji ve linkler hepimiz için yeni gerçeklikler ve yeni kimlikler inşa ediyor. O yüzden artık ben "kimlink"imden bağımsız değilim, olamam da. Hepinizin de kendisine has kimlinkleri var burada.

Ne de olsa: "Yabani bitkileri ve hayvanları avlayarak dünya serüvenine başlayan insanoğlu, artık link avlayıp toplayan bir ekranoğluna dönüşmüştür." [s. 154]

Eh, çok uzatmayayım. Her zaman uzatıyorum zaten, az konuşmayı bir türlü öğrenemedim. Bu sefer yazması benden, okuyup yorumlaması da sizden olsun. :)

"Kimlink" Bize Ne Anlatıyor?

Dünyadaki en kötü şeylerden biri, gücü elinde bulunduranların dünyanın dönüş hızıyla oynamasıydı. Kitle denilen bu mekanizmanın içindeki basit vidalardan bir tanesiydi kendisi de. Belki de sadece tek vida çıksa hiç etkilenmeyecek ama birkaç vidadan sonra yerinden oynamaya başlayacak dengesizin tekiydi bu kitle dedikleri.

Kimlink'te, hayat damarları koparılan, teknolojinin esiri olan, hatta teknolojileşen insanlar arasında kendini tekrar var etme çabasına giren bir adamın mücadelesine tanık oluyoruz. İnsanların bütün varlıklarının sıfır ve birlere indirgendiği, insanlık halinin ekranlık haline dönüştüğü bu distopyada, geçmişin ütopyasının peşine düşen başkarakter, kilitli kaldığı elektronik dört duvardan çıkmanın yollarını arayacaktır. Anlatılan, boynu eğiklerin hikâyesidir!

"Alıntılarla yaşayan" Oğuz Aktürk'ten, "linklerle yaşayan" bir toplum eleştirisi... 

Buradan Konumuz Kitap olarak Oğuz Aktürk'e yeni romanında başarılar ve bol okurlar dileriz. Ayrıca sosyal medya hesaplarımdan kitabın duyurusunun altına yorumunuzu bırakırsanız 2 kişiye Kimlink'i imzalı olarak hediye edecek, belki de ilerde bir sürprizimiz de olur bizden söylemesi...

Peki sizler neler düşünüyorsunuz? Oğuz Aktürk'ü tanıyor muydunuz? Oğuz Aktürk'ün de yazdığı gibi "linklerle yaşayan" bir topluma mı dönüştük? Yorumlarda buluşalım!

Sen de bir kitap yaz da biz de seni okuyalım o zaman!


Beğeni yetmezliği. Son dönemin popüler hastalıklarından.


Günün ilk yalnızlıklarından arınmanın peşinde. Vaftizini kalabalıklarla yapıyor. Herkes kendi yalnızlığını kamufle edebilmenin yollarını arıyor.


Yabani bitkileri ve hayvanları avlayarak dünya serüvenine başlayan insanoğlu, artık link avlayıp toplayan bir ekranoğluna dönüşmüştür.

Tüm telif hakları Konumuz Kitap web sayfasına aittir. İzinsiz hiçbir şey kopyalanamaz, yayınlanamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.